İmam-ı Rabbani (k.s.) Hazretleri buyuruyor:
“Akıllı kimsenin yapması gereken, hayatının sayılı günlerini Allahü Teala’nın razı olacağı işlere sarf etmektir. Allahü Teala kulunun yaptıklarından razı olmazsa bu hayat nasıl bir hayattır?"
Allahü Teala küllî ve cüz’i bütün hallere muttalidir; (her şeyi) görür ve bilir, hazır ve nazırdır. Onun için Allahü Teala’dan haya etmek lazımdır. Şayet bir kimse, işlediği ayıp ve çirkin şeylere başkalarının muttali olduğunu zannetse, asla ve kat’a çirkin ve ayıp şeyleri yapmaz, başkalarının da bunu görmesini katiyen istemez.
Ne hazindir ki hazır ve nazır olduğunu, bütün her şeye muttali olduğunu bildikleri halde insanların birçoğu, Allahü Teala’dan korkmazlar, üzülmezler ve aldırış etmezler. Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki onların yanında Allahü Teala’nın bir kişi kadar bile itibarı yoktur. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerden Allahü Teala’ya sığınırız.
Bu kitapta iman ve amelden sonra herkesin sahip olması gereken güzel ahlaka dair yazılar vardır.
İmam-ı Rabbani (k.s.) Hazretleri buyuruyor:
“Akıllı kimsenin yapması gereken, hayatının sayılı günlerini Allahü Teala’nın razı olacağı işlere sarf etmektir. Allahü Teala kulunun yaptıklarından razı olmazsa bu hayat nasıl bir hayattır?"
Allahü Teala küllî ve cüz’i bütün hallere muttalidir; (her şeyi) görür ve bilir, hazır ve nazırdır. Onun için Allahü Teala’dan haya etmek lazımdır. Şayet bir kimse, işlediği ayıp ve çirkin şeylere başkalarının muttali olduğunu zannetse, asla ve kat’a çirkin ve ayıp şeyleri yapmaz, başkalarının da bunu görmesini katiyen istemez.
Ne hazindir ki hazır ve nazır olduğunu, bütün her şeye muttali olduğunu bildikleri halde insanların birçoğu, Allahü Teala’dan korkmazlar, üzülmezler ve aldırış etmezler. Bu nasıl bir Müslümanlıktır ki onların yanında Allahü Teala’nın bir kişi kadar bile itibarı yoktur. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerden Allahü Teala’ya sığınırız.
Bu kitapta iman ve amelden sonra herkesin sahip olması gereken güzel ahlaka dair yazılar vardır.