“Ben aşkın güçlü bir tutku olduğuna inanmıyorum. Bana sorarsanız en güçlü tutku korkudur; hayatın tadını çıkarmak istiyorsanız onu korkuyla yaşamalısınız.”
İntihar Kulübü, Robert Louis Stevenson’ın tek bir anlatı oluşturmak için bir araya getirdiği üç öyküden oluşan bir koleksiyondur. İlk olarak 1878’de London Magazine’de yayımlanan bu eserde, 19. yüzyıl Viktorya Dönemi Londra’sının en karanlık ve tekinsiz yerlerine kılık değiştirip gizli gezintilere çıkan Bohemya Prensi Florizel ve hizmetkârı Albay Geraldine’in maceralarına eşlik ederiz.
Bu gezintiler esnasında İntihar Kulübü adında, hayatlarına son vermek isteyen ama bunu gerçekleştirmeyi bir türlü beceremeyen, hayattan kopuk, sosyal açıdan zayıf ve hayatın gerçekliğinden kaçmaya çalışan insanların oluşturduğu tuhaf bir toplulukla tanışırlar. Başlarından geçen sıradışı olaylar, yazarın ironik bakış açısı ve mizahi üslubuyla eşsiz bir anlatıma dönüşür.
Eserin yazıldığı yıl kullanımına ilk kez Londra’da başlanan elektrikli ark lambalarının geceleri kenti aydınlatmasıyla ‘aylak kent gezgini’ kavramı da bu eserle edebiyat literatürüne girmiştir.
“Ben aşkın güçlü bir tutku olduğuna inanmıyorum. Bana sorarsanız en güçlü tutku korkudur; hayatın tadını çıkarmak istiyorsanız onu korkuyla yaşamalısınız.”
İntihar Kulübü, Robert Louis Stevenson’ın tek bir anlatı oluşturmak için bir araya getirdiği üç öyküden oluşan bir koleksiyondur. İlk olarak 1878’de London Magazine’de yayımlanan bu eserde, 19. yüzyıl Viktorya Dönemi Londra’sının en karanlık ve tekinsiz yerlerine kılık değiştirip gizli gezintilere çıkan Bohemya Prensi Florizel ve hizmetkârı Albay Geraldine’in maceralarına eşlik ederiz.
Bu gezintiler esnasında İntihar Kulübü adında, hayatlarına son vermek isteyen ama bunu gerçekleştirmeyi bir türlü beceremeyen, hayattan kopuk, sosyal açıdan zayıf ve hayatın gerçekliğinden kaçmaya çalışan insanların oluşturduğu tuhaf bir toplulukla tanışırlar. Başlarından geçen sıradışı olaylar, yazarın ironik bakış açısı ve mizahi üslubuyla eşsiz bir anlatıma dönüşür.
Eserin yazıldığı yıl kullanımına ilk kez Londra’da başlanan elektrikli ark lambalarının geceleri kenti aydınlatmasıyla ‘aylak kent gezgini’ kavramı da bu eserle edebiyat literatürüne girmiştir.