Avrupa’nın “karanlık” olarak nitelendirdiği Orta Çağ, İslam uygarlığı için aksine “aydınlık” bir devir olarak tarihte yerini almıştır. Bu çağda özellikle tıp bilimi alanında önemli gelişmeler kaydeden İslam medeniyeti, Müslüman hekimlerin ürettiği eserler ve tıp uygulamaları ile hem Doğu hem de Batı’da son
derece etkili olmuştur. İtalya’da kurulan Salerno Tıp Okulu da bu dönemde, temellerini İslam tıbbının oluşturduğu ve İslam tıbbının engin bilgilerinin Batı’ya aktarılmasında aracı vazifesi gören bir tıp okulu olarak ön plana çıkmaktadır.
Salerno Tıp Okulu: Orta Çağ’da İslam Tıbbının Batı Tıbbına Etkisi adlı bu çalışma da Salerno Tıp Okulu’nda eğitim veren ve eğitim alan tıp bilim adamları, bunların üretmiş oldukları bilimsel eserler ve klinik çalışmalar, okulun eğitim müfredatları gibi konular etrafında esasen İslam tıbbının bu oluşumdaki katkısını gözler önüne sermektedir. Burada Afrikalı Konstantin gibi Doğu kökenli çevirmenlerin özellikle İbn Sînâ gibi önemli Müslüman hekimlerin eserlerini Latinceye tercüme etmesi, İslam tıbbında uygulanan ileri klinik tedavi yöntemlerinin Salerno Tıp Okulu aracılığıyla Batı tıbbında da uygulanmasını sağlamıştır. Böylece İslam medeniyeti, tıp alanına yaptığı bu büyük katkılarla, Batı’nın karanlık Orta Çağ’ını da aydınlatmıştır.
Avrupa’nın “karanlık” olarak nitelendirdiği Orta Çağ, İslam uygarlığı için aksine “aydınlık” bir devir olarak tarihte yerini almıştır. Bu çağda özellikle tıp bilimi alanında önemli gelişmeler kaydeden İslam medeniyeti, Müslüman hekimlerin ürettiği eserler ve tıp uygulamaları ile hem Doğu hem de Batı’da son
derece etkili olmuştur. İtalya’da kurulan Salerno Tıp Okulu da bu dönemde, temellerini İslam tıbbının oluşturduğu ve İslam tıbbının engin bilgilerinin Batı’ya aktarılmasında aracı vazifesi gören bir tıp okulu olarak ön plana çıkmaktadır.
Salerno Tıp Okulu: Orta Çağ’da İslam Tıbbının Batı Tıbbına Etkisi adlı bu çalışma da Salerno Tıp Okulu’nda eğitim veren ve eğitim alan tıp bilim adamları, bunların üretmiş oldukları bilimsel eserler ve klinik çalışmalar, okulun eğitim müfredatları gibi konular etrafında esasen İslam tıbbının bu oluşumdaki katkısını gözler önüne sermektedir. Burada Afrikalı Konstantin gibi Doğu kökenli çevirmenlerin özellikle İbn Sînâ gibi önemli Müslüman hekimlerin eserlerini Latinceye tercüme etmesi, İslam tıbbında uygulanan ileri klinik tedavi yöntemlerinin Salerno Tıp Okulu aracılığıyla Batı tıbbında da uygulanmasını sağlamıştır. Böylece İslam medeniyeti, tıp alanına yaptığı bu büyük katkılarla, Batı’nın karanlık Orta Çağ’ını da aydınlatmıştır.