Kambiyo senedi niteliğindeki bononun tefecilik sebebiyle düzenlenip, karşı tarafa verildiğinin ispatında; hukuk yargılamasına ilişkin yasal deliller (ikrar, yazılı delil) veya ancak yazılı sözleşmeye ya da duruşma tutanağındaki ikrar ile anlaşılabilen açık bir muvafakat bulunması halinde tanık beyanları dikkate alınmaktadır. Bunların da mevcut olmaması halinde ise tefecilik yaptığı iddia olunan kişi hakkında açılmış ve mahkumiyetiyle sonuçlanmış bir ceza mahkemesi kararı bulunmalıdır.
Faizden para kazanmak amacıyla ödünç para verme işleriyle uğraşılması olarak tanımlanan tefecilikte, öncelikle faiz elde edebilmek amacıyla ödünç para verilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, günün ekonomik koşulları göz önünde tutulduğunda, aralarında yakın akrabalık veya iş münasebeti bulunmayan kimseler arasında karşılıksız borç para alınıp verilemeyeceği ve bir takvim yılında birkaç kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda borç para verilmesiyle elde edilen faizin vergiye tabi tutulması gerekeceği hususu, Danıştay'ın yerleşik içtihatları haline gelmiştir.
Görüldüğü üzere, hukuki, cezai ve vergi boyutu bulunan tefeciliğin bu üç boyutu kitapta ayrı bölümler halinde ele alınmış, konuyla ilgili genel bilgiler ve yargı kararlarıyla incelenmiştir.
Kambiyo senedi niteliğindeki bononun tefecilik sebebiyle düzenlenip, karşı tarafa verildiğinin ispatında; hukuk yargılamasına ilişkin yasal deliller (ikrar, yazılı delil) veya ancak yazılı sözleşmeye ya da duruşma tutanağındaki ikrar ile anlaşılabilen açık bir muvafakat bulunması halinde tanık beyanları dikkate alınmaktadır. Bunların da mevcut olmaması halinde ise tefecilik yaptığı iddia olunan kişi hakkında açılmış ve mahkumiyetiyle sonuçlanmış bir ceza mahkemesi kararı bulunmalıdır.
Faizden para kazanmak amacıyla ödünç para verme işleriyle uğraşılması olarak tanımlanan tefecilikte, öncelikle faiz elde edebilmek amacıyla ödünç para verilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, günün ekonomik koşulları göz önünde tutulduğunda, aralarında yakın akrabalık veya iş münasebeti bulunmayan kimseler arasında karşılıksız borç para alınıp verilemeyeceği ve bir takvim yılında birkaç kişiye veya bir kişiye birden çok yıllarda borç para verilmesiyle elde edilen faizin vergiye tabi tutulması gerekeceği hususu, Danıştay'ın yerleşik içtihatları haline gelmiştir.
Görüldüğü üzere, hukuki, cezai ve vergi boyutu bulunan tefeciliğin bu üç boyutu kitapta ayrı bölümler halinde ele alınmış, konuyla ilgili genel bilgiler ve yargı kararlarıyla incelenmiştir.