Türk edebiyatında durum hikâyeciliği geleneğinin öncülerinden olan Memduh Şevket Esendal (1883-1952) çeşitli resmî görevlerle bulunduğu ve yakından tanıma fırsatı bulduğu Anadolu’yu ve Anadolu insanını eserlerinde yalın bir dil ve canlı bir üslupla yansıttı.
Hikâyelerini “Hikâyeler – Birinci kitap ve Hikâyeler– ikinci kitap” adıyla 1946 yılında yayınlamıştır.
Hikâyelerinde yer yer espri, yerme ve övme gibi duyguları da ele alan yazar hikâyelerinde memur, esnaf, köylü, aydın, ev kadını, yüksek bürokrat, hacı, deli gibi toplumun her kesiminden insanı ele alan yazar, bu kişilerin küçük yaşam kesitlerindeki görünüşlerini hayranlık, iyimserlik ve hoşgörüyle kaleme almıştır.
33 öyküden oluşan bu kitap “İkinci Hikâyeler” kitabında yer alan hikâyelerinden oluşmaktadır.
Türk edebiyatında durum hikâyeciliği geleneğinin öncülerinden olan Memduh Şevket Esendal (1883-1952) çeşitli resmî görevlerle bulunduğu ve yakından tanıma fırsatı bulduğu Anadolu’yu ve Anadolu insanını eserlerinde yalın bir dil ve canlı bir üslupla yansıttı.
Hikâyelerini “Hikâyeler – Birinci kitap ve Hikâyeler– ikinci kitap” adıyla 1946 yılında yayınlamıştır.
Hikâyelerinde yer yer espri, yerme ve övme gibi duyguları da ele alan yazar hikâyelerinde memur, esnaf, köylü, aydın, ev kadını, yüksek bürokrat, hacı, deli gibi toplumun her kesiminden insanı ele alan yazar, bu kişilerin küçük yaşam kesitlerindeki görünüşlerini hayranlık, iyimserlik ve hoşgörüyle kaleme almıştır.
33 öyküden oluşan bu kitap “İkinci Hikâyeler” kitabında yer alan hikâyelerinden oluşmaktadır.