Viyana…Viyana…
Avrupanın ortasında sadece bir şehir Osmanlı’nın Batıya yürüyüşünün hedeflerinden birisiydi. Bir kez olsun o gökkuşağının altından geçmek istediler.
Viyana bir ufuk bir ideal bir altın kapı gibi ışıldıyordu. Oradan geçmek ötesi daha da ötesi demekti.
1529’ın Eylül’ünde başlamıştı hikaye.
Osmanlı Ordusu, Viyana yollarındaydı.
Yağmur, soğuk ve zorlu sefer şartları…
En sonunda Osmanlı Ordusu Viyana’yı çepeçevre saran surların önündeydi…
Viyana kuşatması günlerce devam etti.
Viyana direndi.
Viyana düşmedi fakat Osmanlı Ordusu bu kuşatmadan çok şey öğrendi,
tecrübe etti.
Ahmed Refik, yalın, içerden ve coşkuyla olup bitenlerin iç yüzüne eğiliyor yine.
Viyana…Viyana…
Avrupanın ortasında sadece bir şehir Osmanlı’nın Batıya yürüyüşünün hedeflerinden birisiydi. Bir kez olsun o gökkuşağının altından geçmek istediler.
Viyana bir ufuk bir ideal bir altın kapı gibi ışıldıyordu. Oradan geçmek ötesi daha da ötesi demekti.
1529’ın Eylül’ünde başlamıştı hikaye.
Osmanlı Ordusu, Viyana yollarındaydı.
Yağmur, soğuk ve zorlu sefer şartları…
En sonunda Osmanlı Ordusu Viyana’yı çepeçevre saran surların önündeydi…
Viyana kuşatması günlerce devam etti.
Viyana direndi.
Viyana düşmedi fakat Osmanlı Ordusu bu kuşatmadan çok şey öğrendi,
tecrübe etti.
Ahmed Refik, yalın, içerden ve coşkuyla olup bitenlerin iç yüzüne eğiliyor yine.