Ahmet Berk Duman, incelikli bir yazar. Öyle görüyor, öyle yaşıyor. Bu incelik, okur olarak bizlerden bir çaba istiyor. Bu çabayı da zaten ondan emanet alıyoruz. Bize hiç ummadığımız yerlerden, hiç ummadığımız şeyler gösteriyor. Böylece birkaç adım geri çekilip belki de her şeyi yeniden düşünmemiz gerekiyor. Bizi şaşırtacak çok şey kalmadı mı? Belki öyledir. Yine de 10’ar Yıllık Yalnızlıklar bunun tersini gösteriyor.
Ekin Deniz Kuzu
Ahmet Berk Duman'ın şiirsel, naif bir dili var. Öyküler kişilere, mekânlara ve nesnelere adanmış âdeta. Öykü kişileri ve onların hayatları okuru kimi zaman bir anlam arayışına kimi zaman da o şiirsel dilin etrafında gezindiği hislere teslim ediyor. Kaçımız çocukluğumuzun izlerinden kurtulmuşuzdur? Duman; çocukluk, anılar ve zaman üçgeninde bugünün gölgesinde kalmış insanlarına dokunup onları geçmişin bağıyla görünür kılıyor. Öykülerde yaşanmışlığın izlerini taşıyan aynı zamanda ânın peşinde koşan öykü kahramanlarının varoluş çabalarını görüyoruz.
Gülay Gökçen
Yazarın, okurla yakından iletişim kurması her zaman risklidir. Bunu hakkıyla becerebilmesi için birçok şeyi göze alabilmesi gerekir ve bu risklerin en büyüğü ise beğenilmeme korkusudur. Bu korkuyu aşan bir yazar Ahmet Berk Duman; yazar kimliğinden, öykücü personasından ve beğenilmeme kâbusundan kendini öyle bir sıyırıp yazıyor ki, yazdıklarını bir çırpıda okumaktan başka bir ihtimal bırakmıyor. Bir çırpıda, ılık bir güneşin altına çıkar gibi, hızlı fakat çepeçevre; Ahmet Berk Duman, sahiden sahiyi sahici yazıyor.
Kaan Koç
Ahmet Berk Duman, incelikli bir yazar. Öyle görüyor, öyle yaşıyor. Bu incelik, okur olarak bizlerden bir çaba istiyor. Bu çabayı da zaten ondan emanet alıyoruz. Bize hiç ummadığımız yerlerden, hiç ummadığımız şeyler gösteriyor. Böylece birkaç adım geri çekilip belki de her şeyi yeniden düşünmemiz gerekiyor. Bizi şaşırtacak çok şey kalmadı mı? Belki öyledir. Yine de 10’ar Yıllık Yalnızlıklar bunun tersini gösteriyor.
Ekin Deniz Kuzu
Ahmet Berk Duman'ın şiirsel, naif bir dili var. Öyküler kişilere, mekânlara ve nesnelere adanmış âdeta. Öykü kişileri ve onların hayatları okuru kimi zaman bir anlam arayışına kimi zaman da o şiirsel dilin etrafında gezindiği hislere teslim ediyor. Kaçımız çocukluğumuzun izlerinden kurtulmuşuzdur? Duman; çocukluk, anılar ve zaman üçgeninde bugünün gölgesinde kalmış insanlarına dokunup onları geçmişin bağıyla görünür kılıyor. Öykülerde yaşanmışlığın izlerini taşıyan aynı zamanda ânın peşinde koşan öykü kahramanlarının varoluş çabalarını görüyoruz.
Gülay Gökçen
Yazarın, okurla yakından iletişim kurması her zaman risklidir. Bunu hakkıyla becerebilmesi için birçok şeyi göze alabilmesi gerekir ve bu risklerin en büyüğü ise beğenilmeme korkusudur. Bu korkuyu aşan bir yazar Ahmet Berk Duman; yazar kimliğinden, öykücü personasından ve beğenilmeme kâbusundan kendini öyle bir sıyırıp yazıyor ki, yazdıklarını bir çırpıda okumaktan başka bir ihtimal bırakmıyor. Bir çırpıda, ılık bir güneşin altına çıkar gibi, hızlı fakat çepeçevre; Ahmet Berk Duman, sahiden sahiyi sahici yazıyor.
Kaan Koç