İnsan insanın kurdudur...
Stockholm, 1794: Bir hastane odasında yatan Erik Tre Rosor yüreğindeki suçluluk duygusunun ağırlığıyla, düğün gecesi ölen karısıyla olan anılarını yazmaya başlar.
Ölen genç kadının annesi de yas tutmaktadır ve adalet arayışında yanında sadece tek kollu bekçi Jean Mickel Cardell vardır. Ancak tek kollu bekçinin peşine başkaları da düşer.
Dâhi avukat ve dedektif Cecil Winge’nin kardeşi Emil de abisinin cepsaatini bulma umuduyla Cardell'in yanına gider. Ancak tek kollu bekçi, Tre Rosor malikânesinde olanları araştırmak için onu ikna edince ikili kendilerini soluksuz bir maceranın içinde bulur.
İnsan insanın kurdudur...
Stockholm, 1794: Bir hastane odasında yatan Erik Tre Rosor yüreğindeki suçluluk duygusunun ağırlığıyla, düğün gecesi ölen karısıyla olan anılarını yazmaya başlar.
Ölen genç kadının annesi de yas tutmaktadır ve adalet arayışında yanında sadece tek kollu bekçi Jean Mickel Cardell vardır. Ancak tek kollu bekçinin peşine başkaları da düşer.
Dâhi avukat ve dedektif Cecil Winge’nin kardeşi Emil de abisinin cepsaatini bulma umuduyla Cardell'in yanına gider. Ancak tek kollu bekçi, Tre Rosor malikânesinde olanları araştırmak için onu ikna edince ikili kendilerini soluksuz bir maceranın içinde bulur.