19. YY. Nakşibendi Şeyhlerinden Hocazade Ahmed Kamil Efendi ve Divanı

Stok Kodu:
9786052228111
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
186
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
170,00TL
144,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,66TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786052228111
1082299
19. YY. Nakşibendi Şeyhlerinden Hocazade Ahmed Kamil Efendi ve Divanı
19. YY. Nakşibendi Şeyhlerinden Hocazade Ahmed Kamil Efendi ve Divanı
144.50

Şiirlerinde “Kâmil” mahlasını kullanan Hocazâde Ahmed Kâmil Efendi, İstanbul Fatih Semti'nde Şeyh Türlü Tekkesi'ni kurmuş ve burada irşat vazifesinde bulunmuş 19. yy. Nakşibendi şeyhlerindendir. Bütün diğer mutasavvıf şairler gibi, o da tasavvufi düşüncelerini yaymak ve bunları etkili bir biçimde anlatabilmek için şiiri bir vasıta olarak görmüş ve kullanmıştır. Bu sebeple, ilahi aşk, tasavvuf, bir tarikata, dolayısıyla kâmil bir mürşide bağlanmanın önemi, dünyanın geçici olduğu, günahlardan tövbe etmenin lüzumu, zahit-sofi tipleri ve vasıfları, şairin manzumelerinin mihverini oluşturur.

Hâl-i fakrıñ etme i‘lânHâlıkıñ bilmez mi hîç

Cümleye in‘âm edip de ya saña vermez mi hîç

Gice gündüz nâr-ı firkatla yanıp ağlar iken

Rahm edip eşk ü sirişkiñgiceler silmez mi hîç

Sıdk ile teslîm olup sen kesme ümmîd-i visâl

Râh-ı ‘aşkda bulunanlar ‘âkıbet gülmez mi hîç

Mekteb-i ‘irfân içinde men ‘arefden ders alan

Mûtukable en-temûtû sırrına ermez mi hîç

Şiirlerinde “Kâmil” mahlasını kullanan Hocazâde Ahmed Kâmil Efendi, İstanbul Fatih Semti'nde Şeyh Türlü Tekkesi'ni kurmuş ve burada irşat vazifesinde bulunmuş 19. yy. Nakşibendi şeyhlerindendir. Bütün diğer mutasavvıf şairler gibi, o da tasavvufi düşüncelerini yaymak ve bunları etkili bir biçimde anlatabilmek için şiiri bir vasıta olarak görmüş ve kullanmıştır. Bu sebeple, ilahi aşk, tasavvuf, bir tarikata, dolayısıyla kâmil bir mürşide bağlanmanın önemi, dünyanın geçici olduğu, günahlardan tövbe etmenin lüzumu, zahit-sofi tipleri ve vasıfları, şairin manzumelerinin mihverini oluşturur.

Hâl-i fakrıñ etme i‘lânHâlıkıñ bilmez mi hîç

Cümleye in‘âm edip de ya saña vermez mi hîç

Gice gündüz nâr-ı firkatla yanıp ağlar iken

Rahm edip eşk ü sirişkiñgiceler silmez mi hîç

Sıdk ile teslîm olup sen kesme ümmîd-i visâl

Râh-ı ‘aşkda bulunanlar ‘âkıbet gülmez mi hîç

Mekteb-i ‘irfân içinde men ‘arefden ders alan

Mûtukable en-temûtû sırrına ermez mi hîç

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat