Birinci Dünya Savaşı’nın ertesinde Almanya’da öne çıkan toplumsal dinamikler nelerdi? Sosyal Demokrat Parti’nin bileşenleri bu dinamikler karşısında nasıl konumlandı? İşçiler, askerler ve toplumun farklı kesimlerindeki huzursuzluklar nasıl baş gösterdi? Barış ve ekmek mücadelesi, grevler, genel grev çağrıları, propaganda faaliyetleri, konsey ya da sovyet tipi örgütlenmeler bu süreçte nasıl bir rol oynadı? Alman Devrimi nasıl mayalandı? Ve onun karşısına nasıl oldu da bir karşıdevrim çıkarıldı?
Rosa Luxemburg’un doğumunun 150. yılında yayımladığımız bu önemli kitap yukarıdaki soruların yanıtlarını oluştururken, Luxemburg ve Liebknecht’in başını çektiği Spartakist hareketin öyküsüne yoğunlaşıyor. Bu da doğal olarak sol içi tartışmaları ve ayrışmaları öne çıkarıyor:
Sosyal Demokrat Parti (SPD) içerisindeki sosyal demokratlar ve komünistler arasında başlayan derin yarılma cumhuriyet mücadelesiyle nasıl keskinleşti? Bir süre SPD’den ayrılan Bağımsızlar (USPD) içerisinde yer alan Spartakistler, bu kez 1918’de onlardan neden ayrıldı? Sosyal demokratlar bir burjuva cumhuriyeti ile yetinirken Spartakistler “sosyalist cumhuriyet” için mücadeleyi nasıl yükseltti? Spartakistlerin de ön ayak olduğu işçi ve asker konseyleri sosyalist cumhuriyetin nüvelerini oluştururken, sosyal demokratlar düzeni ve devlet aygıtını korumak için kimlerle işbirliği yaptı?
Bu işbirliğinin neticesinde Spartakist önderler nasıl boğuldu, kalanlar neler yaptı?
Bir yanda Alman Devrimi’nin ve yenilgisinin bize öğrettikleri ile yüzyıl öncesinden bugüne uzanan tarih dersleri… diğer yanda Rosa’nın, Karl’ın ve Spartakistlerin iradesi!
Bu kitap, Almanya’da sosyalizm için ayağa kalkan işçi sınıfının ve komünistlerin verdiği mücadelenin ve sosyal demokrasinin ihanetiyle boğulan devrimin hikâyesini tanıklıklara ve belgelere dayanarak anlatırken, Hitler’in 1933’te iktidara gelmesini mümkün kılan tarihsel arka plana da ışık tutuyor.
Birinci Dünya Savaşı’nın ertesinde Almanya’da öne çıkan toplumsal dinamikler nelerdi? Sosyal Demokrat Parti’nin bileşenleri bu dinamikler karşısında nasıl konumlandı? İşçiler, askerler ve toplumun farklı kesimlerindeki huzursuzluklar nasıl baş gösterdi? Barış ve ekmek mücadelesi, grevler, genel grev çağrıları, propaganda faaliyetleri, konsey ya da sovyet tipi örgütlenmeler bu süreçte nasıl bir rol oynadı? Alman Devrimi nasıl mayalandı? Ve onun karşısına nasıl oldu da bir karşıdevrim çıkarıldı?
Rosa Luxemburg’un doğumunun 150. yılında yayımladığımız bu önemli kitap yukarıdaki soruların yanıtlarını oluştururken, Luxemburg ve Liebknecht’in başını çektiği Spartakist hareketin öyküsüne yoğunlaşıyor. Bu da doğal olarak sol içi tartışmaları ve ayrışmaları öne çıkarıyor:
Sosyal Demokrat Parti (SPD) içerisindeki sosyal demokratlar ve komünistler arasında başlayan derin yarılma cumhuriyet mücadelesiyle nasıl keskinleşti? Bir süre SPD’den ayrılan Bağımsızlar (USPD) içerisinde yer alan Spartakistler, bu kez 1918’de onlardan neden ayrıldı? Sosyal demokratlar bir burjuva cumhuriyeti ile yetinirken Spartakistler “sosyalist cumhuriyet” için mücadeleyi nasıl yükseltti? Spartakistlerin de ön ayak olduğu işçi ve asker konseyleri sosyalist cumhuriyetin nüvelerini oluştururken, sosyal demokratlar düzeni ve devlet aygıtını korumak için kimlerle işbirliği yaptı?
Bu işbirliğinin neticesinde Spartakist önderler nasıl boğuldu, kalanlar neler yaptı?
Bir yanda Alman Devrimi’nin ve yenilgisinin bize öğrettikleri ile yüzyıl öncesinden bugüne uzanan tarih dersleri… diğer yanda Rosa’nın, Karl’ın ve Spartakistlerin iradesi!
Bu kitap, Almanya’da sosyalizm için ayağa kalkan işçi sınıfının ve komünistlerin verdiği mücadelenin ve sosyal demokrasinin ihanetiyle boğulan devrimin hikâyesini tanıklıklara ve belgelere dayanarak anlatırken, Hitler’in 1933’te iktidara gelmesini mümkün kılan tarihsel arka plana da ışık tutuyor.