Üç Mayıs ve sonrasında gelişen olaylar Nihal Atsız’n yazdığı “Bizim Günümüz” adlı yazıda da belirttiği gibi milli kültürün ve Türklüğün geleceği adına Türkçülerin tarihte ilk defa görülen davranışları idi. MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli de bu noktada 1944’ü “Türklüğün var oluşu ile birlikte nice kahramanın yaktığı istiklal meşalesi 3 Mayıs 1944’ün sisli ortamında daha da güçlenmiş, çok şükür Milliyetçi Hareket Partisi’nin doğum ve doğruluş müjdecisi olmuştur” ifadeleriyle bugüne taşımıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’in, bilinmesinde zaruret gördüğü olayları hem bir sanık hem de bir dava adamı olarak kaleme aldığı ve hatırat olarak nitelediği “1944 Milliyetçilik Olayı” kitabı, bütünüyle Türk milletine demokrasi ve milliyetçilik yolunda ışık tutmakta, yol göstermektedir. Büyük Türkiye ülküsünü hazmedemeyen kesimlere kutlu mücadelenin bir var oluş ihtarı olarak anlatılanlar aynı zamanda tarihe şahit satırlardır.
1944 sürecinde yaşananlar sonraki zamanlarda da milliyetçi camia ve basında yer almaya devam etmiş, gündemdeki yerini korumuştur.
Üç Mayıs ve sonrasında gelişen olaylar Nihal Atsız’n yazdığı “Bizim Günümüz” adlı yazıda da belirttiği gibi milli kültürün ve Türklüğün geleceği adına Türkçülerin tarihte ilk defa görülen davranışları idi. MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli de bu noktada 1944’ü “Türklüğün var oluşu ile birlikte nice kahramanın yaktığı istiklal meşalesi 3 Mayıs 1944’ün sisli ortamında daha da güçlenmiş, çok şükür Milliyetçi Hareket Partisi’nin doğum ve doğruluş müjdecisi olmuştur” ifadeleriyle bugüne taşımıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucusu Başbuğ Alparslan Türkeş’in, bilinmesinde zaruret gördüğü olayları hem bir sanık hem de bir dava adamı olarak kaleme aldığı ve hatırat olarak nitelediği “1944 Milliyetçilik Olayı” kitabı, bütünüyle Türk milletine demokrasi ve milliyetçilik yolunda ışık tutmakta, yol göstermektedir. Büyük Türkiye ülküsünü hazmedemeyen kesimlere kutlu mücadelenin bir var oluş ihtarı olarak anlatılanlar aynı zamanda tarihe şahit satırlardır.
1944 sürecinde yaşananlar sonraki zamanlarda da milliyetçi camia ve basında yer almaya devam etmiş, gündemdeki yerini korumuştur.