21. Yüzyıl Hicaz Seyahatnamesi adını taşıyan elinizdeki bu kitap mütevazı Hicaz hatıralarından oluşuyor. Tarih boyunca tüm Müslümanlar tarafından gözbebeği olmuş, ziyaret etmek için türlü meşakkatlere katlanılmış bir beldeyi kaleme almak elbette çok kolay değildi. Eğitimci-Yazar Vedat Önal’ın Medine ve Tebük’te öğretmenlik görevi yaptığı 5 yıllık süre içinde Suudi Arabistan içerisinde gezip gördüğü yerler ve yaşadıkları ile ilgili hatıralarından oluşan bu kitap aynı zamanda Arabistan’daki yaşamla ilgili ipuçları veriyor. Ayrıca yazarın Ürdün, Filistin ve mukaddes şehir Kudüs’teki izlenimleri de kitapta yer alıyor. Yazarın kitabın kapağında belirttiği gibi müstesna yıllar geçirdiği Hicaz coğrafyasında ve Arabistan bölgesindeki hatıralarını ilgiyle takip edeceğinizi düşünüyor, çalışmanın Müslümanların bu bölgeye olan ilgisinin artmasına vesile olmasını diliyoruz. Özellikle üç kutsal şehir Mekke, Medine ve Kudüs’ün her bir Müslümanın mutlaka ziyaret rotasında olması gerektiğine ve kitabın okuyucuların hafızalarında yer edecek faydalı bilgiler bırakacağına inanıyoruz. Ve yıllar geçse de birilerinin eline geçtiğinde, “Demek 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Hicaz’da yaşamak böyle bir şeymiş” demelerine vesile olursa ne mutlu bize. Bu mütevazı çalışmanın bu konulara küçük de olsa katkı sağlayacağını umuyoruz.
21. Yüzyıl Hicaz Seyahatnamesi adını taşıyan elinizdeki bu kitap mütevazı Hicaz hatıralarından oluşuyor. Tarih boyunca tüm Müslümanlar tarafından gözbebeği olmuş, ziyaret etmek için türlü meşakkatlere katlanılmış bir beldeyi kaleme almak elbette çok kolay değildi. Eğitimci-Yazar Vedat Önal’ın Medine ve Tebük’te öğretmenlik görevi yaptığı 5 yıllık süre içinde Suudi Arabistan içerisinde gezip gördüğü yerler ve yaşadıkları ile ilgili hatıralarından oluşan bu kitap aynı zamanda Arabistan’daki yaşamla ilgili ipuçları veriyor. Ayrıca yazarın Ürdün, Filistin ve mukaddes şehir Kudüs’teki izlenimleri de kitapta yer alıyor. Yazarın kitabın kapağında belirttiği gibi müstesna yıllar geçirdiği Hicaz coğrafyasında ve Arabistan bölgesindeki hatıralarını ilgiyle takip edeceğinizi düşünüyor, çalışmanın Müslümanların bu bölgeye olan ilgisinin artmasına vesile olmasını diliyoruz. Özellikle üç kutsal şehir Mekke, Medine ve Kudüs’ün her bir Müslümanın mutlaka ziyaret rotasında olması gerektiğine ve kitabın okuyucuların hafızalarında yer edecek faydalı bilgiler bırakacağına inanıyoruz. Ve yıllar geçse de birilerinin eline geçtiğinde, “Demek 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Hicaz’da yaşamak böyle bir şeymiş” demelerine vesile olursa ne mutlu bize. Bu mütevazı çalışmanın bu konulara küçük de olsa katkı sağlayacağını umuyoruz.