Onlar Nepal’den gelmişlerdi, Suriye’den, Türkiye’den; Silvan’dan, Tokat’dan, Kars’tan Van’dan, Siirt’ten, Batman’dan, Ordu’dan, Maraş’tan, Dersim’den, Giresun’dan, Kocaeli’nden, Erzurum’dan. Yanı başında çalışan arkadaşlarını; servis araçlarının, iş makinalarının devrilmesi ile patlayan dinamitlerin toz bulutu benzeri fırlattığı kayaların altında yitirdiler, işin baskı ve zulmüne dayanamayanları da kalp krizi ile. Kapitalizm; devletin gücü ile üzerlerine hızla gelirken onlar hep çalıştılar. Sadece çalıştılar. Uzun çalışma saatlerine, açlık ve uykusuzluğa, saatlerce servis beklemeye, çamurun içinde yatmaya, kurtlu yemeklere aldırmadan, aylarca alamadıkları ücretlere rağmen çalışmaya devam ettiler. Uzunca süre sustular, sadece çalıştılar. Çok azı örgütlüydü, yüzlerce taşeronun, İGA şirketlerinin tüm tehditlere rağmen sendikalıydı çok azı. Tarih; 14 Eylül 2018, işçiler birlikte eyleme durdu. Haklarını isteyenler, örgütlü olanlar cezalandırıldı önce. Sendika temsilcileri ile sendikalı olanlar bir çabuklukla uzaklaştırıldı şantiyeden, ardından tutukladılar. Diğerleri şirket yetkililerince günlerce sorgulandılar, tehdit edildiler. 3. Havalimanı şantiyesinde işler; silahların gölgesinde sürdü O günden sonra. Ormanlar, sular, kıyılar, canlılar yok artık oralarda. Yaşam tersine döndü İstanbul’un kuzeyinde. Şimdilerde uçaklar iniyor 3. Havalimanı’na, sular yolunu bulmaya çalışıyor alanda. İnşaat işçileri 3. Havalimanı şantiyesinden mistik tülü kaldırdı bir kez. Davetleri var bizlere; özgür ve eşit yaşam, güvenceli çalışmayı gerçekleştirmeye…
3. Havalimanı işçişeriyle dayanışma platformu
3. Havalimanı inşaat işçilerinin iş bırakma eylemine katılan işçiler tutuklanmaya başlayınca sendikalar, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, bireyler bir araya gelerek 3. Havalimanı işçileriyle dayanışma platformu’nu oluşturdu, 8 Ekim 2018 tarihinde de, adaletsizliğe ve zulme karşı dayanışma / inşaat işçisi köle değildir şiarı ile işçilerin ve ailelerinin yanında yer alacağını basın yoluyla duyurdu.
Onlar Nepal’den gelmişlerdi, Suriye’den, Türkiye’den; Silvan’dan, Tokat’dan, Kars’tan Van’dan, Siirt’ten, Batman’dan, Ordu’dan, Maraş’tan, Dersim’den, Giresun’dan, Kocaeli’nden, Erzurum’dan. Yanı başında çalışan arkadaşlarını; servis araçlarının, iş makinalarının devrilmesi ile patlayan dinamitlerin toz bulutu benzeri fırlattığı kayaların altında yitirdiler, işin baskı ve zulmüne dayanamayanları da kalp krizi ile. Kapitalizm; devletin gücü ile üzerlerine hızla gelirken onlar hep çalıştılar. Sadece çalıştılar. Uzun çalışma saatlerine, açlık ve uykusuzluğa, saatlerce servis beklemeye, çamurun içinde yatmaya, kurtlu yemeklere aldırmadan, aylarca alamadıkları ücretlere rağmen çalışmaya devam ettiler. Uzunca süre sustular, sadece çalıştılar. Çok azı örgütlüydü, yüzlerce taşeronun, İGA şirketlerinin tüm tehditlere rağmen sendikalıydı çok azı. Tarih; 14 Eylül 2018, işçiler birlikte eyleme durdu. Haklarını isteyenler, örgütlü olanlar cezalandırıldı önce. Sendika temsilcileri ile sendikalı olanlar bir çabuklukla uzaklaştırıldı şantiyeden, ardından tutukladılar. Diğerleri şirket yetkililerince günlerce sorgulandılar, tehdit edildiler. 3. Havalimanı şantiyesinde işler; silahların gölgesinde sürdü O günden sonra. Ormanlar, sular, kıyılar, canlılar yok artık oralarda. Yaşam tersine döndü İstanbul’un kuzeyinde. Şimdilerde uçaklar iniyor 3. Havalimanı’na, sular yolunu bulmaya çalışıyor alanda. İnşaat işçileri 3. Havalimanı şantiyesinden mistik tülü kaldırdı bir kez. Davetleri var bizlere; özgür ve eşit yaşam, güvenceli çalışmayı gerçekleştirmeye…
3. Havalimanı işçişeriyle dayanışma platformu
3. Havalimanı inşaat işçilerinin iş bırakma eylemine katılan işçiler tutuklanmaya başlayınca sendikalar, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, bireyler bir araya gelerek 3. Havalimanı işçileriyle dayanışma platformu’nu oluşturdu, 8 Ekim 2018 tarihinde de, adaletsizliğe ve zulme karşı dayanışma / inşaat işçisi köle değildir şiarı ile işçilerin ve ailelerinin yanında yer alacağını basın yoluyla duyurdu.