İnanç alanındaki kültürel çalışmalara taze ve özgün bir bakış açısı getiren 5½ Nesnede Bir Din Tarihçesi, din-insan etkileşimini farklı bir şekilde anlamamıza olanak tanıyor. “Din” deyince aklımıza ilk aşamada soyut fikirler, mistik varlıklar ve inanç problemleri gelir. S. Brent Plate ise bunları bir anlığına kenara bırakıp temel insani deneyimlere, ete kemiğe bürünmüş pratiklere ve nesnelere odaklanmamızı öneriyor. İnsan kültürünün en köklü ve tartışmalı fenomenlerinden biri olan dini, beş temel nesne üzerine düşünmemizi teklif ediyor: taş, tütsü, davul, haç ve ekmek. Bunlara bir de her şeyin tamamlayıcısı olan ½ ekleniyor: insan bedeni. Plate, bu beş kutsal obje üzerinden bin yıllar boyunca dinî geleneklerin nasıl şekillendiğini irdeliyor. Teolojinin karmaşık ve ruhani dünyasına duyusal bir pencere açıyor. Dinin aslında en az inançlarımız kadar bedenlerimizle ve fiziksel nesnelerle de ilgili olduğunu ustalıklı bir anlatıyla açığa çıkarıyor.
İnanç alanındaki kültürel çalışmalara taze ve özgün bir bakış açısı getiren 5½ Nesnede Bir Din Tarihçesi, din-insan etkileşimini farklı bir şekilde anlamamıza olanak tanıyor. “Din” deyince aklımıza ilk aşamada soyut fikirler, mistik varlıklar ve inanç problemleri gelir. S. Brent Plate ise bunları bir anlığına kenara bırakıp temel insani deneyimlere, ete kemiğe bürünmüş pratiklere ve nesnelere odaklanmamızı öneriyor. İnsan kültürünün en köklü ve tartışmalı fenomenlerinden biri olan dini, beş temel nesne üzerine düşünmemizi teklif ediyor: taş, tütsü, davul, haç ve ekmek. Bunlara bir de her şeyin tamamlayıcısı olan ½ ekleniyor: insan bedeni. Plate, bu beş kutsal obje üzerinden bin yıllar boyunca dinî geleneklerin nasıl şekillendiğini irdeliyor. Teolojinin karmaşık ve ruhani dünyasına duyusal bir pencere açıyor. Dinin aslında en az inançlarımız kadar bedenlerimizle ve fiziksel nesnelerle de ilgili olduğunu ustalıklı bir anlatıyla açığa çıkarıyor.