68'li ve Gazeteci

Stok Kodu:
9789750525346
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
40,00TL
28,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 3,42TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789750525346
1098906
68'li ve Gazeteci
68'li ve Gazeteci
28.00

“... gazeteciliğin de evrensel kuralları vardır. Ben de meslek hayatım boyunca bunlara bağlı kalmaya çalıştım. (...) En iyi bildiğim şey de gazetecinin tüm iktidarlara karşı bireylerin ve farklı toplulukların yanında olması evrensel ilkesini hiç aklımdan çıkarmadığımdır. Ana akımda çalıştığım 12 Eylül ve sonrası dönemlerde de bu ilkeyi hiç göz ardı etmedim.”

Memleket gazeteciliğinin önde gelen isimlerinden Tuğrul Eryılmaz sıkı bir 68’li: O “isyan günleri”nin coşkusunu hep içinde duymuş,

Mülkiye günlerinde Hüseyin Cevahir’den Mahir Çayan’a Deniz Gezmiş’e dönemin gençliğinin sahip olduğu “daha iyi bir dünya yaratma” hayalini hiçbir zaman yitirmemiş bir 68’li. Eryılmaz aynı zamanda iyi bir gazeteci: Gazeteciliğin “sessizin sesi olmak” manasına geldiğini bilen, güçlüye karşı eyvallahı olmayan, doğru bildiğinin peşinde giden bir
gazeteci.

Tuğrul Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o dönemki arkadaşlıklarını, tanıklıklarını, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem’den Sokak’a ve Radikal İki’ye gazetecilik serüvenini, tanıdığı onlarca insanı kendine özgü renkli, sivri dilli üslubuyla, hiç sakınmadan anlatıyor. Bir 68’liyle gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair ders kitabı olarak bile görülebilecek, bir vakitler gazeteciliğin nasıl yapıldığını, günümüzdeyse nasıl yapılamadığını örnekleriyle ortaya koyan keyifli bir söyleşi...

“... gazeteciliğin de evrensel kuralları vardır. Ben de meslek hayatım boyunca bunlara bağlı kalmaya çalıştım. (...) En iyi bildiğim şey de gazetecinin tüm iktidarlara karşı bireylerin ve farklı toplulukların yanında olması evrensel ilkesini hiç aklımdan çıkarmadığımdır. Ana akımda çalıştığım 12 Eylül ve sonrası dönemlerde de bu ilkeyi hiç göz ardı etmedim.”

Memleket gazeteciliğinin önde gelen isimlerinden Tuğrul Eryılmaz sıkı bir 68’li: O “isyan günleri”nin coşkusunu hep içinde duymuş,

Mülkiye günlerinde Hüseyin Cevahir’den Mahir Çayan’a Deniz Gezmiş’e dönemin gençliğinin sahip olduğu “daha iyi bir dünya yaratma” hayalini hiçbir zaman yitirmemiş bir 68’li. Eryılmaz aynı zamanda iyi bir gazeteci: Gazeteciliğin “sessizin sesi olmak” manasına geldiğini bilen, güçlüye karşı eyvallahı olmayan, doğru bildiğinin peşinde giden bir
gazeteci.

Tuğrul Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o dönemki arkadaşlıklarını, tanıklıklarını, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem’den Sokak’a ve Radikal İki’ye gazetecilik serüvenini, tanıdığı onlarca insanı kendine özgü renkli, sivri dilli üslubuyla, hiç sakınmadan anlatıyor. Bir 68’liyle gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair ders kitabı olarak bile görülebilecek, bir vakitler gazeteciliğin nasıl yapıldığını, günümüzdeyse nasıl yapılamadığını örnekleriyle ortaya koyan keyifli bir söyleşi...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat