R.Bülend Kırmacı’nın “% 99’un Türkiye’si, %1’in Dünyası” başlıklı bu kitabı üretim, tüketim, bölüşüm, hizmetler kalitesinden yararlanma açısından ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu koşulları irdeleyen ve insancıl ve hakça bir dünya kurulması yol ve yöntemlerini sorgulayan bir çalışmadır…
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin bölüşümü itibariyle nüfusun en az pay alan %20’lik dilimi ile milli gelirden en fazla pay alan %20’lik kesiti arasında yaklaşık dokuz kat fark bulunmaktadır… Üstelik, adil olmayan bir vergi yükü ve hakkaniyetle bağdaşması zor bir ücret politikası da ortadadır… Nüfusunun %99’u özveriyle çalışan, tevazu içinde emekliliğini yaşayan, milli ve toplumsal değerlere bağlı insanların oluşturduğu ülkemizde, %1 ile ifade edilebilecek bir avuç “tuzu kuru” ise adeta şatafat içinde “yaşamaktadır”. Dahası, geride bıraktığımız yıllarda uygulanan “serbest piyasa” ekonomisi, özelleştirme basıncı ve işsizlik baskısıyla giderek bir “vahşi kapitalizme” dönüşmüştür... Gerçekten son on yılda belki yüz bin yeni dolar milyoneri yarattık ancak sadece bir yılda milyonu aşkın insanımızı da işsiz bıraktık!
R.Bülend Kırmacı’nın “% 99’un Türkiye’si, %1’in Dünyası” başlıklı bu kitabı üretim, tüketim, bölüşüm, hizmetler kalitesinden yararlanma açısından ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu koşulları irdeleyen ve insancıl ve hakça bir dünya kurulması yol ve yöntemlerini sorgulayan bir çalışmadır…
Türkiye’de kişi başına düşen milli gelirin bölüşümü itibariyle nüfusun en az pay alan %20’lik dilimi ile milli gelirden en fazla pay alan %20’lik kesiti arasında yaklaşık dokuz kat fark bulunmaktadır… Üstelik, adil olmayan bir vergi yükü ve hakkaniyetle bağdaşması zor bir ücret politikası da ortadadır… Nüfusunun %99’u özveriyle çalışan, tevazu içinde emekliliğini yaşayan, milli ve toplumsal değerlere bağlı insanların oluşturduğu ülkemizde, %1 ile ifade edilebilecek bir avuç “tuzu kuru” ise adeta şatafat içinde “yaşamaktadır”. Dahası, geride bıraktığımız yıllarda uygulanan “serbest piyasa” ekonomisi, özelleştirme basıncı ve işsizlik baskısıyla giderek bir “vahşi kapitalizme” dönüşmüştür... Gerçekten son on yılda belki yüz bin yeni dolar milyoneri yarattık ancak sadece bir yılda milyonu aşkın insanımızı da işsiz bıraktık!