Türkiye'nin AB ile kurduğu ilişki ve AB'ye üyelik süreci Türk dış politikasında uzun süre önemli bir yer edinmiştir. Ancak AB'nin Türkiye'nin üyeliğine yaklaşımı geçmişteki aday ülkelere yönelik yaklaşımıyla karşılaştırıldığında çifte standartlı gelişmiştir. AB bu çifte standartın oluşmasında başından beri Kıbrıs sorununu dayanak noktası yapmış, öte yandan BM'nin çözüme yönelik çabalarını da Kıbrıs Rumlarına yönelik tavizkar yaklaşımıyla boşa çıkarmıştır. Bu çalışmada Türkiye'nin milli meselesi olarak adlandırdığı KKTC'nin kuruluş süreci ve Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin AB ile yaşadıkları ele alınarak konunun objektif biçimde anlaşılmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Türkiye'nin AB ile kurduğu ilişki ve AB'ye üyelik süreci Türk dış politikasında uzun süre önemli bir yer edinmiştir. Ancak AB'nin Türkiye'nin üyeliğine yaklaşımı geçmişteki aday ülkelere yönelik yaklaşımıyla karşılaştırıldığında çifte standartlı gelişmiştir. AB bu çifte standartın oluşmasında başından beri Kıbrıs sorununu dayanak noktası yapmış, öte yandan BM'nin çözüme yönelik çabalarını da Kıbrıs Rumlarına yönelik tavizkar yaklaşımıyla boşa çıkarmıştır. Bu çalışmada Türkiye'nin milli meselesi olarak adlandırdığı KKTC'nin kuruluş süreci ve Türkiye'nin Kıbrıs'a ilişkin AB ile yaşadıkları ele alınarak konunun objektif biçimde anlaşılmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır.