Samih Rifat’ın kaleminden Ada: Çocukluk zamanının silinmiş izlerini rüzgârda, denizde, insan sesinde arayan belleğin yeniden incelikle resmettiği şiirsel anı fragmanları.
“Basit, sıradan şeyler üstüne kısa metinler, kırk kırkbeş yıl öncesinin oldukça bulanık anıları. Bir tür bellek zorlaması, bir çocukluk zamanını yeniden kurma, anlatma, yazma çabası...
Aklımda, belleğimde, beynimin yüreğimin kıvrımları arasında kaldığı kadarıyla, kaldığı –belki de yanlış, bozulmuş, gerçekten çok uzaklaşmış– biçimiyle. Kimin için? Bütün bunlar kimi ilgilendirir?
Belki çocukluğunda, gençliğinde benim gibi bir Ada’sı olmuş bir iki kişiyi, kim bilir!..”
(“Sunuş”tan)
Samih Rifat’ın kaleminden Ada: Çocukluk zamanının silinmiş izlerini rüzgârda, denizde, insan sesinde arayan belleğin yeniden incelikle resmettiği şiirsel anı fragmanları.
“Basit, sıradan şeyler üstüne kısa metinler, kırk kırkbeş yıl öncesinin oldukça bulanık anıları. Bir tür bellek zorlaması, bir çocukluk zamanını yeniden kurma, anlatma, yazma çabası...
Aklımda, belleğimde, beynimin yüreğimin kıvrımları arasında kaldığı kadarıyla, kaldığı –belki de yanlış, bozulmuş, gerçekten çok uzaklaşmış– biçimiyle. Kimin için? Bütün bunlar kimi ilgilendirir?
Belki çocukluğunda, gençliğinde benim gibi bir Ada’sı olmuş bir iki kişiyi, kim bilir!..”
(“Sunuş”tan)