Günümüzün yaşam ve iş ilişkileri 19. ve 20. yüzyılın insan odaklı düzenlemelerinin anlamını kaybetmesine, dolayısıyla hukuki düzenlemelerde de bu anlayışa odaklanan yapılarda mutlak bir değişime yol açmıştır.
1881 tarihli İsviçre Borçlar Kanununda düzenlenen “adam çalıştıranın sorumluluğu” kurumunda, sanayi devriminin beraberinde getirdiği makineleşme ve yapay zeka uygulamalarıyla gelişen robot teknolojisinin işletmelerde gün geçtikçe daha fazla yer edinmesi deyim yerinde ise bir paradigma değişikliğine yol açmıştır. Söz konusu gelişme ister istemez adam çalıştıran kavramının söz konusu güçleri bünyesinde birleştiren “organizasyon sahibi” kavramına evrilmesini zorunlu kılmıştır.
Türk hukukunda da, adam çalıştıranın sorumluluğu müessesesi üzerine inşa edilen adam çalıştıranın organizasyon sorumluluğu (TBK m. 66/III), modern anlayışa ve düzenlemelere uygun olarak işletme faaliyetinden doğan bir zararın meydana gelmesinin temel sebebi olarak işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olmamasını temel almaktadır. Bu sorumluluk, adam çalıştıranın işletmedeki çalışma düzenine ilişkin özensizlik karinesinin aksi ispat edilebilir şekilde düzenlendiği bir kusursuz sorumluluk olup; bir tehlike sorumluluğu hali değildir.
2012 yılının şubat ayında doktora yeterlilik sınavını başarılı bir şekilde geçtiğinde bu doktora tez konusunu sayın Kılınç’a önerdim. Kılınç’ın bu ağır konunun üstesinden gelebileceğine inancım tamdı. Nitekim Kılınç’ın yabancı dil olarak İngilizce’ye hâkim olup ve Almanca’yı da eserleri okuyup değerlendirebilecek düzeyde bilmekte idi. Sayın Kılınç, bu tezin yazımı sürecindeki yönlendirmelerimle Anglo-Amerikan hukuku ile Alman ve İsviçre hukukundaki organizasyon sorumluluğu yönündeki gelişmeleri ele alan makaleleri, monografik eserleri ve yargı kararlarını hakkıyla değerlendirmiş ve Türk hukukçularının hizmetine sunmuştur.
Günümüzün yaşam ve iş ilişkileri 19. ve 20. yüzyılın insan odaklı düzenlemelerinin anlamını kaybetmesine, dolayısıyla hukuki düzenlemelerde de bu anlayışa odaklanan yapılarda mutlak bir değişime yol açmıştır.
1881 tarihli İsviçre Borçlar Kanununda düzenlenen “adam çalıştıranın sorumluluğu” kurumunda, sanayi devriminin beraberinde getirdiği makineleşme ve yapay zeka uygulamalarıyla gelişen robot teknolojisinin işletmelerde gün geçtikçe daha fazla yer edinmesi deyim yerinde ise bir paradigma değişikliğine yol açmıştır. Söz konusu gelişme ister istemez adam çalıştıran kavramının söz konusu güçleri bünyesinde birleştiren “organizasyon sahibi” kavramına evrilmesini zorunlu kılmıştır.
Türk hukukunda da, adam çalıştıranın sorumluluğu müessesesi üzerine inşa edilen adam çalıştıranın organizasyon sorumluluğu (TBK m. 66/III), modern anlayışa ve düzenlemelere uygun olarak işletme faaliyetinden doğan bir zararın meydana gelmesinin temel sebebi olarak işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olmamasını temel almaktadır. Bu sorumluluk, adam çalıştıranın işletmedeki çalışma düzenine ilişkin özensizlik karinesinin aksi ispat edilebilir şekilde düzenlendiği bir kusursuz sorumluluk olup; bir tehlike sorumluluğu hali değildir.
2012 yılının şubat ayında doktora yeterlilik sınavını başarılı bir şekilde geçtiğinde bu doktora tez konusunu sayın Kılınç’a önerdim. Kılınç’ın bu ağır konunun üstesinden gelebileceğine inancım tamdı. Nitekim Kılınç’ın yabancı dil olarak İngilizce’ye hâkim olup ve Almanca’yı da eserleri okuyup değerlendirebilecek düzeyde bilmekte idi. Sayın Kılınç, bu tezin yazımı sürecindeki yönlendirmelerimle Anglo-Amerikan hukuku ile Alman ve İsviçre hukukundaki organizasyon sorumluluğu yönündeki gelişmeleri ele alan makaleleri, monografik eserleri ve yargı kararlarını hakkıyla değerlendirmiş ve Türk hukukçularının hizmetine sunmuştur.