“Varoluşun nabzı, gündelik yaşamın içerisinde atar. Yaşadıklarımız büyük bir yapbozu tamamlayan en önemli parçalardır. Bu odaklanma olanağını yazar Sultan Altan, kısa hikâyeler, denemeler ve anlatılarla, bizim görüş alanımıza sunmaktadır. Eserlerinde ayrıntılara yoğunlaşmış, keskin, derin, içten ve gerçekçi bir bakış açısı görülmektedir. Sultan Altan’ın dili sade, okuyucuyu yormayan,
hedefini belirlemiş, akıcı bir Türkçeden oluşmaktadır.
Yazar okuyucunun belleğini meşgul eden sorular sordurup tepki uyandıran bir dil kullanıyor. Yolculuk, ayrılık, hüzün, sevinç, kırgınlık, geri çekilme ve baskın kadın erkek ilişkileri ile kültür çatışmalarını içeren öykü ve anlatılarla sizi o evrende yaşatıyor. Böylece okuyucuya kendi duruşunu belirleme olanağı da sunuyor.
Klasik Türk öykü geleneğinin bir devamı niteliğinde olan eserler, yeniden o tatları hissedebilmemiz için yazılmış gibidir. Kuşkusuz okuyucu keyifli, gülümsetip düşündüren, içten, ruha inen bir eserle karşılaşacaktır."
“Varoluşun nabzı, gündelik yaşamın içerisinde atar. Yaşadıklarımız büyük bir yapbozu tamamlayan en önemli parçalardır. Bu odaklanma olanağını yazar Sultan Altan, kısa hikâyeler, denemeler ve anlatılarla, bizim görüş alanımıza sunmaktadır. Eserlerinde ayrıntılara yoğunlaşmış, keskin, derin, içten ve gerçekçi bir bakış açısı görülmektedir. Sultan Altan’ın dili sade, okuyucuyu yormayan,
hedefini belirlemiş, akıcı bir Türkçeden oluşmaktadır.
Yazar okuyucunun belleğini meşgul eden sorular sordurup tepki uyandıran bir dil kullanıyor. Yolculuk, ayrılık, hüzün, sevinç, kırgınlık, geri çekilme ve baskın kadın erkek ilişkileri ile kültür çatışmalarını içeren öykü ve anlatılarla sizi o evrende yaşatıyor. Böylece okuyucuya kendi duruşunu belirleme olanağı da sunuyor.
Klasik Türk öykü geleneğinin bir devamı niteliğinde olan eserler, yeniden o tatları hissedebilmemiz için yazılmış gibidir. Kuşkusuz okuyucu keyifli, gülümsetip düşündüren, içten, ruha inen bir eserle karşılaşacaktır."