Yalnızca gündüzleri az çok mutlu olabiliyordum. Gecelerime ise korku egemendi. Hem de nasıl bir korku... Yeryüzüne ayak basmış hiçbir insanın, aynı tür ve aynı dereceye eş değer bir korkudan dolayı acı çekmediğini söyleme cüretini göstereceğim. Çünkü benim korkum uzun yıllar öncesine özgü bir korku, yeryüzü daha çok gençken, üstelik genç yeryüzünün de gençliğinde etkin olan korkuydu.
Orta Pleistosen olarak bilinen döneme egemen olan korkuydu benimki. Ne demek istiyorum? Düşlerimin özünü size anlatabilmem için önce bir açıklama yapmam gerekiyor. Yoksa, benim çok iyi bildiğim, anladığım şeyleri sizler belki de çok az anlayacaksınız. Bunları yazarken, o sözünü ettiğim yeryüzündeki bütün varlıklar ve olaylar, birbirini izleyen, ancak birbiriyle ilişkisi olmayan imgeler halinde yükseliyor önümde; biliyorum ki sizin için bu imgeler tutarsız ve mantıksız olmaktan öteye geçemeyecek.
Usta yazarın insanoğlunun ilkelliğine vurgu yapan en çarpıcı eserini keyifle okuyacaksınız...
Yalnızca gündüzleri az çok mutlu olabiliyordum. Gecelerime ise korku egemendi. Hem de nasıl bir korku... Yeryüzüne ayak basmış hiçbir insanın, aynı tür ve aynı dereceye eş değer bir korkudan dolayı acı çekmediğini söyleme cüretini göstereceğim. Çünkü benim korkum uzun yıllar öncesine özgü bir korku, yeryüzü daha çok gençken, üstelik genç yeryüzünün de gençliğinde etkin olan korkuydu.
Orta Pleistosen olarak bilinen döneme egemen olan korkuydu benimki. Ne demek istiyorum? Düşlerimin özünü size anlatabilmem için önce bir açıklama yapmam gerekiyor. Yoksa, benim çok iyi bildiğim, anladığım şeyleri sizler belki de çok az anlayacaksınız. Bunları yazarken, o sözünü ettiğim yeryüzündeki bütün varlıklar ve olaylar, birbirini izleyen, ancak birbiriyle ilişkisi olmayan imgeler halinde yükseliyor önümde; biliyorum ki sizin için bu imgeler tutarsız ve mantıksız olmaktan öteye geçemeyecek.
Usta yazarın insanoğlunun ilkelliğine vurgu yapan en çarpıcı eserini keyifle okuyacaksınız...