"İnsan, rüyasında yalnızca uyanıkken gördüğü şeyleri veya bunların farklı şekillerde bir araya gelişini görebilir. Benim rüyalarımın tamamı bu kuralı çiğniyordu. Uyanıkken ve uyurken yaşadığım dünyalar birbirinden tamamen farklıydı. Sanki iki yaşamı da tecrübe eden kişi olarak bir köprü görevi görüyordum."
Jack London'ın 1906'da kaleme aldığı ve bir macera romanı olarak okunabilen Adem'den Önce adlı eseri, yoğun olarak ele aldığı ırksal bellek konusuyla yazarın diğer kitaplarından keskin bir şekilde ayrılır. Rüyalarında Orta Pleistosen Çağı'na ait olduğunu gören genç bir adamın hikâyesini işleyen bu kitabı okurken, kendinizi tarih öncesinde avcı-toplayıcı insanların arasında nefes kesici bir mücadelenin ortasında bulacaksınız.
"İnsan, rüyasında yalnızca uyanıkken gördüğü şeyleri veya bunların farklı şekillerde bir araya gelişini görebilir. Benim rüyalarımın tamamı bu kuralı çiğniyordu. Uyanıkken ve uyurken yaşadığım dünyalar birbirinden tamamen farklıydı. Sanki iki yaşamı da tecrübe eden kişi olarak bir köprü görevi görüyordum."
Jack London'ın 1906'da kaleme aldığı ve bir macera romanı olarak okunabilen Adem'den Önce adlı eseri, yoğun olarak ele aldığı ırksal bellek konusuyla yazarın diğer kitaplarından keskin bir şekilde ayrılır. Rüyalarında Orta Pleistosen Çağı'na ait olduğunu gören genç bir adamın hikâyesini işleyen bu kitabı okurken, kendinizi tarih öncesinde avcı-toplayıcı insanların arasında nefes kesici bir mücadelenin ortasında bulacaksınız.