"Mermiler vınlayarak kıl payı farkla yanından, üzerınden geçiyordu. Arkasında camlar şangırdıyor, ahşap binalar parçalanıp birbirinden ayrılıyor, evin birinde bir kadın haykırıyor, çevresinde sıva pakları ile kalas parçaları uçuşuyordu... Yattığı yerde kaldı, bir an için bütün yaşantısı döndü dolaştı gözlerinin önünde. Sözü edilemeyecek tekdüze acılar ve aşağılamalarla dolu bir kaleydoskop.Bir mermi gelip bir samanlığın çatısındaki kalasa çarptı, büyük ahşap bina saman balyalarıyla birlikte Greck'in üzerine yıkıldığı sırada o hala ağlıyordu."Heinrich Böll, "Ademoğlu Nerdeydin" adlı kitabında, bizi insanoğlunun karşılaşabileceği en büyük acıyla, savaş acısıyla yüzyüze bırakıyor. Savaşın acımasızlığı altında ezilen, yitip giden genç insanlar, küçücük umut kırıntılarına tutunanlar, onca olumsuzluğun içinde yeşeren küçük sevdalar ve ölüm, hep ölüm.
"Mermiler vınlayarak kıl payı farkla yanından, üzerınden geçiyordu. Arkasında camlar şangırdıyor, ahşap binalar parçalanıp birbirinden ayrılıyor, evin birinde bir kadın haykırıyor, çevresinde sıva pakları ile kalas parçaları uçuşuyordu... Yattığı yerde kaldı, bir an için bütün yaşantısı döndü dolaştı gözlerinin önünde. Sözü edilemeyecek tekdüze acılar ve aşağılamalarla dolu bir kaleydoskop.Bir mermi gelip bir samanlığın çatısındaki kalasa çarptı, büyük ahşap bina saman balyalarıyla birlikte Greck'in üzerine yıkıldığı sırada o hala ağlıyordu."Heinrich Böll, "Ademoğlu Nerdeydin" adlı kitabında, bizi insanoğlunun karşılaşabileceği en büyük acıyla, savaş acısıyla yüzyüze bırakıyor. Savaşın acımasızlığı altında ezilen, yitip giden genç insanlar, küçücük umut kırıntılarına tutunanlar, onca olumsuzluğun içinde yeşeren küçük sevdalar ve ölüm, hep ölüm.