Kantarağasızâde Ömer Selahaddin (1878-1943) Osmanlı Devleti'nden modern Türkiye Cumhuriyeti'ne geçilen sancılı döneme tanıklık etmiş bir Türk aydınıdır. Kantarağasızâde, Rudolf Naumann ile birlikte Smyrna Agorası kazılarını yürütmüş ve İzmir Âsâr-ı Atika (Arkeoloji) Müzesi'nin kurucu müdürlüğünü üstlenmiştir. Gazeteci kimliği ve çok yönlü kişiliği sayesinde edebiyat ile de yakından ilgilenen Kantarağasızâde, bütün eserlerini efelik temi çevresinde vermiş olması yönüyle dikkat çekici bir şahsiyettir. Âdil Mevlâ'nın basımı önce Yunan sansürünce engellenmiş, ardından İtilaf sansürünce tahrip edilmiş, son olarak 1926'da İzmir'de Hizmet gazetesinde tefrika edilmiştir. Âdil Mevlâ, bir efe/zeybek anlatısıdır ve Anadolu'da eşkıyalık geleneğinin son halkası olarak kabul edilen efelerin/zeybeklerin kültürlerine dair zengin bir malzeme barındırmaktadır. Ege yöresine ait folklorik unsurların da kurgusallaştırıldığı Âdil Mevlâ, yazarının mizahi dili ve üslubundan da izler taşımaktadır. Elinizdeki bu eser, Türk kültür ve edebiyat tarihinin çalkantılı dönemlerinden birine tanıklık etmiş bir aydının, yerel kültür unsurlarına yer verdiği bir anlatıdır. Âdil Mevlâ, aynı zamanda, yazdıkları ihmal edilmiş bir yazar olarak Kantarağasızâde'yi Türk okuruyla buluşturma çabasının da bir ürünüdür.
Kantarağasızâde Ömer Selahaddin (1878-1943) Osmanlı Devleti'nden modern Türkiye Cumhuriyeti'ne geçilen sancılı döneme tanıklık etmiş bir Türk aydınıdır. Kantarağasızâde, Rudolf Naumann ile birlikte Smyrna Agorası kazılarını yürütmüş ve İzmir Âsâr-ı Atika (Arkeoloji) Müzesi'nin kurucu müdürlüğünü üstlenmiştir. Gazeteci kimliği ve çok yönlü kişiliği sayesinde edebiyat ile de yakından ilgilenen Kantarağasızâde, bütün eserlerini efelik temi çevresinde vermiş olması yönüyle dikkat çekici bir şahsiyettir. Âdil Mevlâ'nın basımı önce Yunan sansürünce engellenmiş, ardından İtilaf sansürünce tahrip edilmiş, son olarak 1926'da İzmir'de Hizmet gazetesinde tefrika edilmiştir. Âdil Mevlâ, bir efe/zeybek anlatısıdır ve Anadolu'da eşkıyalık geleneğinin son halkası olarak kabul edilen efelerin/zeybeklerin kültürlerine dair zengin bir malzeme barındırmaktadır. Ege yöresine ait folklorik unsurların da kurgusallaştırıldığı Âdil Mevlâ, yazarının mizahi dili ve üslubundan da izler taşımaktadır. Elinizdeki bu eser, Türk kültür ve edebiyat tarihinin çalkantılı dönemlerinden birine tanıklık etmiş bir aydının, yerel kültür unsurlarına yer verdiği bir anlatıdır. Âdil Mevlâ, aynı zamanda, yazdıkları ihmal edilmiş bir yazar olarak Kantarağasızâde'yi Türk okuruyla buluşturma çabasının da bir ürünüdür.