24/10/2019 tarih 30928 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile mülga Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin yeniden düzenlenmesi ile hukuk sistemimize giren Ceza Muhakemesi Hukukunda Seri Muhakeme Usulü gerek maddi hukuk gerekse de usul hukukunu ilgilendiren bir kurumdur.
Bu noktada karma bir nitelik taşıması nedeniyle birçok yönden incelenme ihtiyacı hissedilmektedir. Seri muhakeme usulünde savcılık makamı suç şüphesi ile başladığı soruşturma evresinde toplamış olduğu deliller ile yeterli şüpheye ulaşır ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermezse suçlamaya konu olan suçun seri muhakeme usulüne tabi olması durumunda soruşturmayı seri muhakeme usulü hükümlerine göre sürdürmek zorundadır. Bu noktada seri muhakeme usulünün uygulanmasının kanun koyucu tarafından bazı şartlara tabi tutulduğunu ve yalnızca kanun koyucu tarafından seri muhakeme usulüne tabi olduğu anlaşılan suçlar bakımından seri muhakeme usulünün uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tabi burada seri muhakeme usulünün uygulanabileceği suçlarda kanun koyucunun hangi kriterleri belirlediği ve özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bu konuda yaklaşımının dikkate alınıp alınmadığı konusu oldukça tartışmalıdır. Bu çalışmamızda bu tartışmalar ışığında kurumun adil yargılanma hakkı noktasındaki eksik yönlerine vurgu yapılacaktır
24/10/2019 tarih 30928 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesi ile mülga Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin yeniden düzenlenmesi ile hukuk sistemimize giren Ceza Muhakemesi Hukukunda Seri Muhakeme Usulü gerek maddi hukuk gerekse de usul hukukunu ilgilendiren bir kurumdur.
Bu noktada karma bir nitelik taşıması nedeniyle birçok yönden incelenme ihtiyacı hissedilmektedir. Seri muhakeme usulünde savcılık makamı suç şüphesi ile başladığı soruşturma evresinde toplamış olduğu deliller ile yeterli şüpheye ulaşır ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermezse suçlamaya konu olan suçun seri muhakeme usulüne tabi olması durumunda soruşturmayı seri muhakeme usulü hükümlerine göre sürdürmek zorundadır. Bu noktada seri muhakeme usulünün uygulanmasının kanun koyucu tarafından bazı şartlara tabi tutulduğunu ve yalnızca kanun koyucu tarafından seri muhakeme usulüne tabi olduğu anlaşılan suçlar bakımından seri muhakeme usulünün uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tabi burada seri muhakeme usulünün uygulanabileceği suçlarda kanun koyucunun hangi kriterleri belirlediği ve özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bu konuda yaklaşımının dikkate alınıp alınmadığı konusu oldukça tartışmalıdır. Bu çalışmamızda bu tartışmalar ışığında kurumun adil yargılanma hakkı noktasındaki eksik yönlerine vurgu yapılacaktır