Afetlerle Yoksullaşma adlı bu çalışma, küresel salgının üzerini açtığı, görmezden gelinen gerçeklerle sert yüzleşmelerin yaşandığı zamanlara ilişkin değişimleri, dönüşümleri ve zaman zaman da tuhaflıkları tarihe not düşüyor. İçinde bulunduğumuz sert dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak romantik bir iyimserlikten gerçekçi bir iyimserliğe doğru geçişi vurguluyor. Dünyanın ve daha sert bir biçimde Türkiye'nin içinde bulunduğu küresel salgın, iklim krizinden göçlere, artan eşitsizliklerden yeni ekonomik ve toplumsal yapılanma alternatiflerine kadar önemli bir dönüşümü başlattı ve en yaygın ifade ile “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyük kesimini daha derin yoksulluk açmazları ile karşı karşıya bırakmaya başlayan küresel salgın sürecini, etkileri her geçen gün artan iklim krizi ve afetlerle birlikte okumak, anlamak, anlamlandırmak amacıyla tasarlanan bu çalışma 24 yazarın kaleme aldığı 16 çalışmayla çok disiplinli ve bütüncül bir yaklaşım sergiliyor ve nihayet eleştirel bir yaklaşımla söylememiz gerekenleri bir araya getiriyor.
Afetlerle Yoksullaşma adlı bu çalışma, küresel salgının üzerini açtığı, görmezden gelinen gerçeklerle sert yüzleşmelerin yaşandığı zamanlara ilişkin değişimleri, dönüşümleri ve zaman zaman da tuhaflıkları tarihe not düşüyor. İçinde bulunduğumuz sert dönüşüm sürecinin bir sonucu olarak romantik bir iyimserlikten gerçekçi bir iyimserliğe doğru geçişi vurguluyor. Dünyanın ve daha sert bir biçimde Türkiye'nin içinde bulunduğu küresel salgın, iklim krizinden göçlere, artan eşitsizliklerden yeni ekonomik ve toplumsal yapılanma alternatiflerine kadar önemli bir dönüşümü başlattı ve en yaygın ifade ile “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyük kesimini daha derin yoksulluk açmazları ile karşı karşıya bırakmaya başlayan küresel salgın sürecini, etkileri her geçen gün artan iklim krizi ve afetlerle birlikte okumak, anlamak, anlamlandırmak amacıyla tasarlanan bu çalışma 24 yazarın kaleme aldığı 16 çalışmayla çok disiplinli ve bütüncül bir yaklaşım sergiliyor ve nihayet eleştirel bir yaklaşımla söylememiz gerekenleri bir araya getiriyor.