“Yanında uyumak isterler bilirim. Çırılçıplak mı? Ne haddine onların! Uyumak isterseniz buyurun gelin dersin, ruhen çıplak, saf ve berrak... Sen gittiğinde gözyaşısın be aşüfte Afitap... Adına leke gelmesin diye yapmadığın ayak var mı senin? O yüzden gitmedin, gidemedin de mi? Hep kaldın, acıdılar bir de sana! Ağladın bağıra çağıra, ellerini kanata kanata, yanakların yana yana, yüreğin durmak üzere olana kadar hatta. Ne derdin var kendinle be kızım senin? Yaradan değilsin, altı üstü yaratıldın be. Birilerinin eserisin, istesen de istemesen de... Şaheser gibi gezme ortalarda alırlar ifadeni birileri. Yine aba altından sopa göstereyim ben sana, anlamışsındır sen…”
“Yanında uyumak isterler bilirim. Çırılçıplak mı? Ne haddine onların! Uyumak isterseniz buyurun gelin dersin, ruhen çıplak, saf ve berrak... Sen gittiğinde gözyaşısın be aşüfte Afitap... Adına leke gelmesin diye yapmadığın ayak var mı senin? O yüzden gitmedin, gidemedin de mi? Hep kaldın, acıdılar bir de sana! Ağladın bağıra çağıra, ellerini kanata kanata, yanakların yana yana, yüreğin durmak üzere olana kadar hatta. Ne derdin var kendinle be kızım senin? Yaradan değilsin, altı üstü yaratıldın be. Birilerinin eserisin, istesen de istemesen de... Şaheser gibi gezme ortalarda alırlar ifadeni birileri. Yine aba altından sopa göstereyim ben sana, anlamışsındır sen…”