"Tohumumu toprağa verip hayatı döllerim, rengimi ışığa verip umudu döllerim, kokumu havaya verip yeli döllerim. Ben ne has bahçelerde bir gül ağacıyım, ne zalimin uğrunda bir darağacıyım, ben bir avlu duvarında mor çiçekli leylak ağacıyım. Arı gündüz gelir benden bal alır, zalim gece gelir benden dal alır. Ben bir leylak ağacıyım, üç dalım gitti oy dallarım kırık, üç dalım gitti incecik kollarım kırık..."
Altmış sekiz kuşağının efsanevi gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları üzerine bugüne kadar çok şeyler yazılıp söylendi. Ama hiçbiri, Türkiye siyasi tarihinin bu en büyük trajedisini, bu kadar etkileyici, bu kadar sıcak ve yalin anlatmadı.
Üç kitaptan oluşan "Adanmış Hayatlar" serisinin bu ikinci kitabında anlatılan olaylar, Anadolu insanına özgü direniş ruhunun, özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun ve inandığı değerler uğruna adanmışlıkla mücadele eden yitik bir kuşağın destanıdır. Vehbi Bardakçı'nın usta kalemiyle duygusal derinlik ve yoğunluk kazanan bu romanı yeni kuşakların ilgisine sunmaktan ve "Ağlasın Gökyüzü" gibi olağanüstü bir edebiyat eserini ülkemiz kültür hayatına kazandırmış olmaktan kıvanç duyuyoruz.
Yazarın Mahir Çayan üzerine kaleme aldığı "Hasretim Derin Uykularda" ve İbrahim Kaypakkaya üzerine yazdığı "Kırmızı Bahar" serinin diğer romanlandır.
"Tohumumu toprağa verip hayatı döllerim, rengimi ışığa verip umudu döllerim, kokumu havaya verip yeli döllerim. Ben ne has bahçelerde bir gül ağacıyım, ne zalimin uğrunda bir darağacıyım, ben bir avlu duvarında mor çiçekli leylak ağacıyım. Arı gündüz gelir benden bal alır, zalim gece gelir benden dal alır. Ben bir leylak ağacıyım, üç dalım gitti oy dallarım kırık, üç dalım gitti incecik kollarım kırık..."
Altmış sekiz kuşağının efsanevi gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları üzerine bugüne kadar çok şeyler yazılıp söylendi. Ama hiçbiri, Türkiye siyasi tarihinin bu en büyük trajedisini, bu kadar etkileyici, bu kadar sıcak ve yalin anlatmadı.
Üç kitaptan oluşan "Adanmış Hayatlar" serisinin bu ikinci kitabında anlatılan olaylar, Anadolu insanına özgü direniş ruhunun, özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun ve inandığı değerler uğruna adanmışlıkla mücadele eden yitik bir kuşağın destanıdır. Vehbi Bardakçı'nın usta kalemiyle duygusal derinlik ve yoğunluk kazanan bu romanı yeni kuşakların ilgisine sunmaktan ve "Ağlasın Gökyüzü" gibi olağanüstü bir edebiyat eserini ülkemiz kültür hayatına kazandırmış olmaktan kıvanç duyuyoruz.
Yazarın Mahir Çayan üzerine kaleme aldığı "Hasretim Derin Uykularda" ve İbrahim Kaypakkaya üzerine yazdığı "Kırmızı Bahar" serinin diğer romanlandır.