Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara

Stok Kodu:
9786052493618
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
359
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
277,00TL
193,90TL
Taksitli fiyat: 9 x 23,70TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786052493618
1175317
Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara
Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara
193.90

Sarıkamış savaşı bitip Ruslar çekildikten sonra, Sara, Sarıkamış'tayken yanlarında kaldığı Kirkor ve onun karısı Narman'la Erivan'a gidecek olan trene Kars'tan bindiklerinden beri saatler geçmişti. Daha Türk topraklarındaydılar. Türk toprakları soğuk ve hüzünlüydü. Büyük bir ölüm ve felaketin gölgesi insanların üzerine çökmüş, ıstırap, keder ve yoksulluğun acı çığlıkları her yana sinmişti.

Sara ve yanındaki karı koca zar zor cam kenarında bir yer bulmuşlardı. Katar çok uzundu ve çok yavaş ilerliyordu. Gözlerinin önünden ekinleri yakılmış tarlaları, taş taş üstünde kalmamış, yakılmış yıkılmış evleriyle bütün Kars geçiyordu. Yol kenarındaki köylerin, damlarında küme küme yatan, bir kısmı çırılçıplak soyulmuş, bir kısmı donla bırakılmış Türk çocuklarının cesetleri kapıların önünde birbirlerinin üzerine yığılmış, öte yanda ağızları açık, gözleri oyulmuş cesetler duruyordu. İnsan eti yiyerek domuz gibi olmuş köpeklerin, korkunç bakışları görenleri ürpertiyordu. Manzara dayanılacak gibi değildi.

Sarıkamış savaşı bitip Ruslar çekildikten sonra, Sara, Sarıkamış'tayken yanlarında kaldığı Kirkor ve onun karısı Narman'la Erivan'a gidecek olan trene Kars'tan bindiklerinden beri saatler geçmişti. Daha Türk topraklarındaydılar. Türk toprakları soğuk ve hüzünlüydü. Büyük bir ölüm ve felaketin gölgesi insanların üzerine çökmüş, ıstırap, keder ve yoksulluğun acı çığlıkları her yana sinmişti.

Sara ve yanındaki karı koca zar zor cam kenarında bir yer bulmuşlardı. Katar çok uzundu ve çok yavaş ilerliyordu. Gözlerinin önünden ekinleri yakılmış tarlaları, taş taş üstünde kalmamış, yakılmış yıkılmış evleriyle bütün Kars geçiyordu. Yol kenarındaki köylerin, damlarında küme küme yatan, bir kısmı çırılçıplak soyulmuş, bir kısmı donla bırakılmış Türk çocuklarının cesetleri kapıların önünde birbirlerinin üzerine yığılmış, öte yanda ağızları açık, gözleri oyulmuş cesetler duruyordu. İnsan eti yiyerek domuz gibi olmuş köpeklerin, korkunç bakışları görenleri ürpertiyordu. Manzara dayanılacak gibi değildi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat