19. yüzyıl Rus edebiyatının en ünlü hiciv yazarlarından olan Mihail Saltıkov-Şçedrin’in 1869’da yayınladığı roman, muazzam bir kargaşa içindeki “Ahmakiye”yi anlatıyor. Başlarına yönetici olarak en az kendileri kadar ahmak bir yönetici arayan Ahmakiyelilerin yaşadığı fantastik şehir, aslında Rus İmparatorluğu’nun bir karikatürüdür; metin bunun da ötesinde, yöneten ve yönetilenlerin zaaflarının ele alındığı, tüm toplumları ilgilendiren evrensel bir eleştiridir. Çarlık despotizminin ağır sansür koşulları altında yazan Saltıkov-Şçedrin, romanını semboller, müthiş alegoriler ve fantastik karakterler üzerine kurmuş; kullandığı dille hiciv sanatının en üst düzey örneklerinden birini vermiştir.
“Türkiye’ye de gelmiş ve konuğum olmuş bulunan Nikolayev hem gülmece üzerine çalışıyor, hem de Şçedrin uzmanı… Moskova’da evine yemeğe gittiğimde, bana Şçedrin üzerine Rusça bir incelemesini imzalayıp vermişti. Bu incelemenin İngilizcesi de var, bir İngiliz çevirmiş. Nikolayev Şçedrin’in en iyi romanının Aptallar Köyü olduğunu söylemişti. Bu kez Moskova’ya gidişimde Aptallar Köyü’nü arayıp buldum. Çok zor bulunan kitaplardan...
Aziz Nesin
“Şçedrin’in hicvi büyük önem taşır. Şçedrin, hem doğruluğu ile hem de peygamberlere has bir önsezisi ile (ki bu önsezi Rus toplumu için oldukça gereklidir) edebi yolunda ilerliyor. Bu öngörüyü açıklamak gerekirse; Şçedrin zamanının kültür toplumunun temsilcilerinin düşünce tarzını çok iyi idrak etmiştir, çünkü bu düşünce tarzı Şçedrin’in gözlerinin önünde oluşmuştur. O, ayrıca yetenekli, dürüst ve sert bir kişiliğe sahiptir, hiçbir zaman gerçekler karşısında susmaz, o gerçekler üzüntü veriyor olsa bile…”
Maksim Gorki
19. yüzyıl Rus edebiyatının en ünlü hiciv yazarlarından olan Mihail Saltıkov-Şçedrin’in 1869’da yayınladığı roman, muazzam bir kargaşa içindeki “Ahmakiye”yi anlatıyor. Başlarına yönetici olarak en az kendileri kadar ahmak bir yönetici arayan Ahmakiyelilerin yaşadığı fantastik şehir, aslında Rus İmparatorluğu’nun bir karikatürüdür; metin bunun da ötesinde, yöneten ve yönetilenlerin zaaflarının ele alındığı, tüm toplumları ilgilendiren evrensel bir eleştiridir. Çarlık despotizminin ağır sansür koşulları altında yazan Saltıkov-Şçedrin, romanını semboller, müthiş alegoriler ve fantastik karakterler üzerine kurmuş; kullandığı dille hiciv sanatının en üst düzey örneklerinden birini vermiştir.
“Türkiye’ye de gelmiş ve konuğum olmuş bulunan Nikolayev hem gülmece üzerine çalışıyor, hem de Şçedrin uzmanı… Moskova’da evine yemeğe gittiğimde, bana Şçedrin üzerine Rusça bir incelemesini imzalayıp vermişti. Bu incelemenin İngilizcesi de var, bir İngiliz çevirmiş. Nikolayev Şçedrin’in en iyi romanının Aptallar Köyü olduğunu söylemişti. Bu kez Moskova’ya gidişimde Aptallar Köyü’nü arayıp buldum. Çok zor bulunan kitaplardan...
Aziz Nesin
“Şçedrin’in hicvi büyük önem taşır. Şçedrin, hem doğruluğu ile hem de peygamberlere has bir önsezisi ile (ki bu önsezi Rus toplumu için oldukça gereklidir) edebi yolunda ilerliyor. Bu öngörüyü açıklamak gerekirse; Şçedrin zamanının kültür toplumunun temsilcilerinin düşünce tarzını çok iyi idrak etmiştir, çünkü bu düşünce tarzı Şçedrin’in gözlerinin önünde oluşmuştur. O, ayrıca yetenekli, dürüst ve sert bir kişiliğe sahiptir, hiçbir zaman gerçekler karşısında susmaz, o gerçekler üzüntü veriyor olsa bile…”
Maksim Gorki