Tarih Vakfı ve Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin kurucu üyelerinden olan Prof. Dr. Jale Baysal ile yapılan söyleşi ile yazarın bir kısım yayınlarından oluşan bu kitap, hem bilgi ve belge bilim alanının hem de Türkiye’nin yakın tarihi ile okuyucuyu buluşturacak bir yapıttır. Yazarla söyleşiyi gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Keseroğlu 1970’li yılları “... Türkiye koşulları, okuduğum kitaplardaki üniversite ortamını yansıtmaktan uzaktı. Fakülte bir gün açıksa üç gün kapalıydı. Derslerin sürekliliği yoktu. İnsanlar sağcı ya da solcu olmaktan dolayı her an ölebiliyor; gazetelerin iç sayfalarında küçük bir haber sınırında yeni ölüm haberleri arasında kısa sürede unutuluyorlardı. Doğal olarak hocalar da girdikleri derslerde gergin, ders dışına çıkmamaya özenli ve kullandıkları sözcüklerde sakınımlıydılar. Çünkü ’imkan’ yerine ’olanak’ sözcüğünü kullanmak bile o kişinin ’solcu’ olmasına yetiyordu. Hocam Jale Baysal’ın böylesi gergin bir ortamda öğrencisi oldum.“ şeklinde ifade ediyor.
Tarih Vakfı ve Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin kurucu üyelerinden olan Prof. Dr. Jale Baysal ile yapılan söyleşi ile yazarın bir kısım yayınlarından oluşan bu kitap, hem bilgi ve belge bilim alanının hem de Türkiye’nin yakın tarihi ile okuyucuyu buluşturacak bir yapıttır. Yazarla söyleşiyi gerçekleştiren Prof. Dr. Hasan Keseroğlu 1970’li yılları “... Türkiye koşulları, okuduğum kitaplardaki üniversite ortamını yansıtmaktan uzaktı. Fakülte bir gün açıksa üç gün kapalıydı. Derslerin sürekliliği yoktu. İnsanlar sağcı ya da solcu olmaktan dolayı her an ölebiliyor; gazetelerin iç sayfalarında küçük bir haber sınırında yeni ölüm haberleri arasında kısa sürede unutuluyorlardı. Doğal olarak hocalar da girdikleri derslerde gergin, ders dışına çıkmamaya özenli ve kullandıkları sözcüklerde sakınımlıydılar. Çünkü ’imkan’ yerine ’olanak’ sözcüğünü kullanmak bile o kişinin ’solcu’ olmasına yetiyordu. Hocam Jale Baysal’ın böylesi gergin bir ortamda öğrencisi oldum.“ şeklinde ifade ediyor.