1942 Anadolu'sundan siyah beyaz bir fotoğraf. İlkokul bahçesinde 33 çocuk. Bakışlarında hüzün barındıran ağır bir tedirginlik var. Adeta çocuk değil büyük dertleri olan büyük adamlar onlar… Sanki Cumhuriyet’in ilk neslinin trajedisini yansıtıyor.
O çocuklardan biri bügün için bize tanıdık:
Rüstem Eyüboğlu… Eyüboğlu Okulları’nın kurucu sahibi. 22 yaşına kadar gemilerde aşçı olarak çalıştıktan sonra bir üniversite öğrencisinin, “Sen akıllısın, neden okumadın?” cümlesiyle dümeni kırıp okumaya karar vermiş. Bir yılda ortaokulu, üç yılda liseyi bitirerek, yüksek mühendis olmuş, yeter demeden doktorasını tamamlayıp üniversitede on yıl hocalık da yapmış. Sonrasında bir girişimci olarak dersaneler ve özel okullar kurmuş. O, eğitimi sevda haline getirmiş biri…
İşte sıradışı bir hikâye. Ve renkli...
1942 Anadolu'sundan siyah beyaz bir fotoğraf. İlkokul bahçesinde 33 çocuk. Bakışlarında hüzün barındıran ağır bir tedirginlik var. Adeta çocuk değil büyük dertleri olan büyük adamlar onlar… Sanki Cumhuriyet’in ilk neslinin trajedisini yansıtıyor.
O çocuklardan biri bügün için bize tanıdık:
Rüstem Eyüboğlu… Eyüboğlu Okulları’nın kurucu sahibi. 22 yaşına kadar gemilerde aşçı olarak çalıştıktan sonra bir üniversite öğrencisinin, “Sen akıllısın, neden okumadın?” cümlesiyle dümeni kırıp okumaya karar vermiş. Bir yılda ortaokulu, üç yılda liseyi bitirerek, yüksek mühendis olmuş, yeter demeden doktorasını tamamlayıp üniversitede on yıl hocalık da yapmış. Sonrasında bir girişimci olarak dersaneler ve özel okullar kurmuş. O, eğitimi sevda haline getirmiş biri…
İşte sıradışı bir hikâye. Ve renkli...