Neoliberal çalışma rejimine özgü esnek çalışma uygulamalarının çalışanlar açısından güvencesizliği artırdığı genel anlamda kabul görürken işverenler açısından sayısız avantajı barındırdığı sıkça vurgulanmaktadır. İşçilerin bu çalışma rejimine yönelik eleştirel tutumları, çeşitli örgütlenmeler, grevler ve yayınlarla açık biçimde dile getirilirken işverenlerin destekleyici ancak zaman zaman ikircikli bir tutuma sahip olduğu gözlenebiliyor. Söz konusu ikircikli tutum işçilerden aidiyet ve sadakat bekleyen, bununla birlikte teknolojik yenilikler ve rekabet koşullarına göre onları çabucak gözden çıkarabilen sermayenin, tüm kuralları belirlemek istemesinden kaynaklanıyor. Demir’in çalışması, hem bu ikircikli tutumun altını çiziyor hem de akışkan modernite koşullarında klasik sanayi toplumlarına özgü çalışma ahlakının yok oluşunu gösteriyor. Yeni dönem, karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirmek isteyen, yani buna mecbur bırakılan bir işçi sınıfının doğuşuna işaret ediyor...
Neoliberal çalışma rejimine özgü esnek çalışma uygulamalarının çalışanlar açısından güvencesizliği artırdığı genel anlamda kabul görürken işverenler açısından sayısız avantajı barındırdığı sıkça vurgulanmaktadır. İşçilerin bu çalışma rejimine yönelik eleştirel tutumları, çeşitli örgütlenmeler, grevler ve yayınlarla açık biçimde dile getirilirken işverenlerin destekleyici ancak zaman zaman ikircikli bir tutuma sahip olduğu gözlenebiliyor. Söz konusu ikircikli tutum işçilerden aidiyet ve sadakat bekleyen, bununla birlikte teknolojik yenilikler ve rekabet koşullarına göre onları çabucak gözden çıkarabilen sermayenin, tüm kuralları belirlemek istemesinden kaynaklanıyor. Demir’in çalışması, hem bu ikircikli tutumun altını çiziyor hem de akışkan modernite koşullarında klasik sanayi toplumlarına özgü çalışma ahlakının yok oluşunu gösteriyor. Yeni dönem, karşılarına çıkan her fırsatı değerlendirmek isteyen, yani buna mecbur bırakılan bir işçi sınıfının doğuşuna işaret ediyor...