Vâsıl bin Ata, yaşamı, ilmî kişiliği, öğretisi, fikirleri, eserleri ve etkisiyle İslam düşünce tarihine yön vermiş önemli bir düşünürdür. O, edebî yeteneğiyle kelamî meseleleri bir araya getiren entelektüel bir sentezcidir. Kurduğu davetçiler sistemi ve düalist akımın temsilcileriyle gerçekleştirdiği özel toplantılar, İslamî aklî okulun inşasında önemli katkılar sağlamıştır. Açtığı çığır ile Mu'tezilî bilginler, dinî, aklî, siyasî ve ahlakî konulara has teoriler icat etmiş ve İslamî ilimlerin bütün alanlarında nazarî/istidlâlî metodu başarılı bir şekilde uygulayabilmişlerdir.
Onlar, İslam dışı dinî ve fikrî akımların öğretilerine karşı aklî ve mantıkî metotlarla İslam'ı müdafaa etmişler; fizik ve metafiziğe ait kuramlarını delile ve ahlakî önermelere dayandırmışlardır. Böylece varoluşta tevhid ve hikmetin, sosyal hayatta da adaletin merkezde olduğu bir düşüncenin inşasına çalışmışlardır. İnanç, ahlak ve sosyo-siyasî değerler alanında rasyonel ve tutarlı bilgi üretmenin gerekliliği ekseninde de nazarî düşüncenin yöntemsel ilkelerini va'z etmişlerdir. Bu bakımdan Vâsıl bin Ata'nın kendisinden sonraki bilimsel gelişmelere olan etkisini ve katkısını izlemek, düşünce tarihi açısından oldukça önemlidir.
Zira Vâsıl b. Ata, muhalif öğretilerin delil yöntemine İslamî öğretiyi adapte edebilmek için cedel, münazara, nazar, istidlal, mantık formlarını, şekk ve hücceti delil pratiğine taşımış bir mütefekkirdir. Mu'tezile okulunun teşekkülü de bu bilimsel pratiğin doğal bir sonucu olmuştur.
Vâsıl bin Ata, yaşamı, ilmî kişiliği, öğretisi, fikirleri, eserleri ve etkisiyle İslam düşünce tarihine yön vermiş önemli bir düşünürdür. O, edebî yeteneğiyle kelamî meseleleri bir araya getiren entelektüel bir sentezcidir. Kurduğu davetçiler sistemi ve düalist akımın temsilcileriyle gerçekleştirdiği özel toplantılar, İslamî aklî okulun inşasında önemli katkılar sağlamıştır. Açtığı çığır ile Mu'tezilî bilginler, dinî, aklî, siyasî ve ahlakî konulara has teoriler icat etmiş ve İslamî ilimlerin bütün alanlarında nazarî/istidlâlî metodu başarılı bir şekilde uygulayabilmişlerdir.
Onlar, İslam dışı dinî ve fikrî akımların öğretilerine karşı aklî ve mantıkî metotlarla İslam'ı müdafaa etmişler; fizik ve metafiziğe ait kuramlarını delile ve ahlakî önermelere dayandırmışlardır. Böylece varoluşta tevhid ve hikmetin, sosyal hayatta da adaletin merkezde olduğu bir düşüncenin inşasına çalışmışlardır. İnanç, ahlak ve sosyo-siyasî değerler alanında rasyonel ve tutarlı bilgi üretmenin gerekliliği ekseninde de nazarî düşüncenin yöntemsel ilkelerini va'z etmişlerdir. Bu bakımdan Vâsıl bin Ata'nın kendisinden sonraki bilimsel gelişmelere olan etkisini ve katkısını izlemek, düşünce tarihi açısından oldukça önemlidir.
Zira Vâsıl b. Ata, muhalif öğretilerin delil yöntemine İslamî öğretiyi adapte edebilmek için cedel, münazara, nazar, istidlal, mantık formlarını, şekk ve hücceti delil pratiğine taşımış bir mütefekkirdir. Mu'tezile okulunun teşekkülü de bu bilimsel pratiğin doğal bir sonucu olmuştur.