Geldi Rüzgâr, tam içimde durdu.
Haydi, dedi, haydi!
Eğleşmek olmaz. Çok zaman kaybettik. Çok beklettik.
Özledik ve özlendik.
Kuytularda bekleyenlerimiz var. Tenhalarda toplaşanlarımız var.
Ve vakit erişti...
Kalem ve kelam ustası Uğur Canbolat, bu kitabıyla okuyucularını insanlığın farklı mevsimlerinde dolaştırıyor. Uğradığı her mevsimde karşılaştığı insanlığın farklı hava durumlarını, kendine has üslubuyla dile getiriyor, okuyucularıyla paylaşıyor. Olanla olması gereken arasına kalın bir halat çekerek aralarına kopmaz bir bağlantı kuruyor.
Yazar bu kitapla farklı bir tarz geliştiriyor. Roman ile denemeyi birleştirerek novella tarzında bir roman-deneme ile karşımıza çıkıyor. Edebiyat ile bilgiyi harmanlıyor. Elbette bize de alıp okumak ve bu yaşanmışlıkları yaşamak düşüyor...
Geldi Rüzgâr, tam içimde durdu.
Haydi, dedi, haydi!
Eğleşmek olmaz. Çok zaman kaybettik. Çok beklettik.
Özledik ve özlendik.
Kuytularda bekleyenlerimiz var. Tenhalarda toplaşanlarımız var.
Ve vakit erişti...
Kalem ve kelam ustası Uğur Canbolat, bu kitabıyla okuyucularını insanlığın farklı mevsimlerinde dolaştırıyor. Uğradığı her mevsimde karşılaştığı insanlığın farklı hava durumlarını, kendine has üslubuyla dile getiriyor, okuyucularıyla paylaşıyor. Olanla olması gereken arasına kalın bir halat çekerek aralarına kopmaz bir bağlantı kuruyor.
Yazar bu kitapla farklı bir tarz geliştiriyor. Roman ile denemeyi birleştirerek novella tarzında bir roman-deneme ile karşımıza çıkıyor. Edebiyat ile bilgiyi harmanlıyor. Elbette bize de alıp okumak ve bu yaşanmışlıkları yaşamak düşüyor...