Heyhat! Bakın, ey insanlık! Bu tablodaki laneti çözüp tembelliği öteleyen, resmi bitiren benim! Benim iradem, azmim, mücadelem. Ressam’ın kattığı tek şey elinin becerisidir. Şayet Tanrı bana el verseydi, ben de çizerdim! Lakin dil verdi yalnızca. Ben, siyah, zehirli bir akrep! Bir böcek! Hani üstüne bassanız sarı safra fışkıracak içinden sadece. Ama bir lanet, bir hüzün, bir fikir bassa üzerime, görüyorsunuz ya, ne düşünceler çıkıyor içimden. Tonlarca ağırlıkta azap, yalnızlık beni öldürmüyor da neler yaptırıyor. Bu yüzden yürümek, basmak, yalnızca insan bedeninde olmak değil maharet.
Heyhat! Bakın, ey insanlık! Bu tablodaki laneti çözüp tembelliği öteleyen, resmi bitiren benim! Benim iradem, azmim, mücadelem. Ressam’ın kattığı tek şey elinin becerisidir. Şayet Tanrı bana el verseydi, ben de çizerdim! Lakin dil verdi yalnızca. Ben, siyah, zehirli bir akrep! Bir böcek! Hani üstüne bassanız sarı safra fışkıracak içinden sadece. Ama bir lanet, bir hüzün, bir fikir bassa üzerime, görüyorsunuz ya, ne düşünceler çıkıyor içimden. Tonlarca ağırlıkta azap, yalnızlık beni öldürmüyor da neler yaptırıyor. Bu yüzden yürümek, basmak, yalnızca insan bedeninde olmak değil maharet.