“Fırtınaya Karşı Kürek Çekenler: ALABORA”, insanın ruhunu derinden etkileyen, umutla umutsuzluk arasında gidip gelen bir yaşam mücadelesinin öyküsünü anlatıyor.
Bu mücadele her şeyden önce insan olmanın, onurlu yaşamanın ve haklarımızı korumanın ne kadar kutsal bir görev olduğunu bir kez daha gösterdi. Yıllar süren bu mücadele, benim için sadece hukuksal bir dava değil, bir hayat mücadelesiydi. Attığım her adımda adaletin ve insan haklarının ne kadar kırılgan ama bir o kadar da güçlü olduğunu hissettim.
Bugün bu mücadele sayesinde sadece kendi hayatım için değil, başkalarının da hakları için bir umut olmanın gururunu yaşıyorum. Yazdığım bu kitap yalnızca kişisel bir hikâye değil, insan hakları mücadelesinin kalıcı bir hatırası, adaletin zaferine dair bir belge olacaktır.
“Fırtınaya Karşı Kürek Çekenler: ALABORA”, insanın ruhunu derinden etkileyen, umutla umutsuzluk arasında gidip gelen bir yaşam mücadelesinin öyküsünü anlatıyor.
Bu mücadele her şeyden önce insan olmanın, onurlu yaşamanın ve haklarımızı korumanın ne kadar kutsal bir görev olduğunu bir kez daha gösterdi. Yıllar süren bu mücadele, benim için sadece hukuksal bir dava değil, bir hayat mücadelesiydi. Attığım her adımda adaletin ve insan haklarının ne kadar kırılgan ama bir o kadar da güçlü olduğunu hissettim.
Bugün bu mücadele sayesinde sadece kendi hayatım için değil, başkalarının da hakları için bir umut olmanın gururunu yaşıyorum. Yazdığım bu kitap yalnızca kişisel bir hikâye değil, insan hakları mücadelesinin kalıcı bir hatırası, adaletin zaferine dair bir belge olacaktır.