“Yılda irili ufaklı birkaç yüz ziyaret gerçekleşiyor çalışma odamda. Yalnızca insanlar mı, hayır: Yapılar ve yapıtlar, olaylar ve nesneler de.
Hep sevdim dolaşmayı.
Dolaşmak, biraz da dolmak.
Yazmak, boşalarak içini doldurmak.
Bir bakıma ‘devriâlem' olarak görüyorum kurulan ağı: Coğrafya'nın mı içinde bir tek, hayır Tarih'in, geniş zamanların da.”
Enis Batur'un yeni içbükeyler toplamı Alacakaranlıkta Elyordamı. Her zaman olduğu gibi edebiyattan sinemaya, plastik sanatlara; yazardan yönetmene, ressama, mimara yeni açılımlarla sıralanıyor metinler. Fasulye sıçramaya devam ediyor. Bir içeriye bir dışarıya. Türkiye'den dünyaya, dünden bugüne… Çağın tanığı olarak içinde bulunduğumuz alacakaranlıkta aydınlık yerleri işaret ediyor. Görebilene!
“Yılda irili ufaklı birkaç yüz ziyaret gerçekleşiyor çalışma odamda. Yalnızca insanlar mı, hayır: Yapılar ve yapıtlar, olaylar ve nesneler de.
Hep sevdim dolaşmayı.
Dolaşmak, biraz da dolmak.
Yazmak, boşalarak içini doldurmak.
Bir bakıma ‘devriâlem' olarak görüyorum kurulan ağı: Coğrafya'nın mı içinde bir tek, hayır Tarih'in, geniş zamanların da.”
Enis Batur'un yeni içbükeyler toplamı Alacakaranlıkta Elyordamı. Her zaman olduğu gibi edebiyattan sinemaya, plastik sanatlara; yazardan yönetmene, ressama, mimara yeni açılımlarla sıralanıyor metinler. Fasulye sıçramaya devam ediyor. Bir içeriye bir dışarıya. Türkiye'den dünyaya, dünden bugüne… Çağın tanığı olarak içinde bulunduğumuz alacakaranlıkta aydınlık yerleri işaret ediyor. Görebilene!