Bu kitap, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığım sürecinde, kural tanımaz bir demokrasi anlayış ve uygulamasının, laik demokratik Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine, üniter ulus devlete, çağdaşlığıa, bağımsız ve yansız olması gereken yargıya ve hukukun üstünlüğüne verdiği zararların ulaştığı boyutları, belgelere dayanarak irdeleyen bir çalışmanın ürünüdür.
Sayılan ilke ve değerler, aynı zamanda demokrasinin yaşam koşullarıdır. Bu nedenle, gerçekte zarara uğrayan, doğrudan demokrasi olmaktadır.
Kitabın, Cumhuriyet'i, demokrasinin karşıtı ve engeli olarak göstermek ve bu yolla temel ilkelerini yıpratmak isteyenlerin çabalarını boşa çıkarma da yararlı olması en büyük dileğimdir.
Bu kitap, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığım sürecinde, kural tanımaz bir demokrasi anlayış ve uygulamasının, laik demokratik Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine, üniter ulus devlete, çağdaşlığıa, bağımsız ve yansız olması gereken yargıya ve hukukun üstünlüğüne verdiği zararların ulaştığı boyutları, belgelere dayanarak irdeleyen bir çalışmanın ürünüdür.
Sayılan ilke ve değerler, aynı zamanda demokrasinin yaşam koşullarıdır. Bu nedenle, gerçekte zarara uğrayan, doğrudan demokrasi olmaktadır.
Kitabın, Cumhuriyet'i, demokrasinin karşıtı ve engeli olarak göstermek ve bu yolla temel ilkelerini yıpratmak isteyenlerin çabalarını boşa çıkarma da yararlı olması en büyük dileğimdir.