Bu kitapta; devletlerin, tarihsel süreç içerisinde yaşadıkları olayların sonucu olarak birtakım algılar inşa ettikleri ve olumsuz algılara sahip olan devletlerin birbirlerini hızlı bir şekilde askeri tehdit olarak tanımlamaya yatkın oldukları öne sürülmektedir. Bu durumun çözümü olarak ise devletlerin, silahların kontrolü ile ilgili antlaşmalar vasıtasıyla birbirlerini askerî tehdit olmaktan çıkarıp olumsuz algılarını değiştirebilecekleri ifade edilmiştir. Avrupa'da bunu gerçekleştirmek için en uygun antlaşmaların Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması ve Viyana Belgesi-2011 olduğu öne sürülmüş fakat bu antlaşmaların günümüzün şartlarına göre güncellenmeleri gerektiği belirtilerek birtakım öneriler sunulmuştur.
Bu kitapta; devletlerin, tarihsel süreç içerisinde yaşadıkları olayların sonucu olarak birtakım algılar inşa ettikleri ve olumsuz algılara sahip olan devletlerin birbirlerini hızlı bir şekilde askeri tehdit olarak tanımlamaya yatkın oldukları öne sürülmektedir. Bu durumun çözümü olarak ise devletlerin, silahların kontrolü ile ilgili antlaşmalar vasıtasıyla birbirlerini askerî tehdit olmaktan çıkarıp olumsuz algılarını değiştirebilecekleri ifade edilmiştir. Avrupa'da bunu gerçekleştirmek için en uygun antlaşmaların Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması ve Viyana Belgesi-2011 olduğu öne sürülmüş fakat bu antlaşmaların günümüzün şartlarına göre güncellenmeleri gerektiği belirtilerek birtakım öneriler sunulmuştur.