Elinizdeki kitap çalışması, ömrünü, bağımsız ve özgür bir Bosna ve Hersek için adayan, düşünür lider Aliya İzzetbegoviç’in düşünce dünyasından, ilgi duyanlar için giriş niteliğinde kesitler sunmaktadır. Felsefeden bilim tarihine, eğitimden sanata pek çok konuda görüşler ileri süren İzzetbegoviç’in düşünceleri, çok daha derinlikli çalışmalarla incelenebilir. 20.yüzyıl tarihinin önemli isimleri arasında yer alan İzzetbegoviç genç yaşlarda başladığı felsefe, bilim, sanat ve din okumalarını yaşamı boyunca sürdürmüştür. Çok kültürlü, çok dinli ve çok uluslu bir coğrafyada yaşamanın gereği olarak birlikte yaşama kültürü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesi için var gücüyle uğraşmıştır.
Bu çalışmanın amacı, İzzetbegoviç’in ileri sürdüğü görüşlerin öneminin farkına varılmasını sağlamaktır. Günümüz dünyasında insanlığın içinde bulunduğu koşullar bu önemi her geçen gün daha da arttırmaktadır. Aliya İzzetbegoviç ‘in tüm yapıtlarının toplamından çıkarabileceğimiz sonucu şu yargıyla özetlemek mümkündür: Her şeyin ‘insan olmaya ve insan kalmaya bağlı olduğunu hatırlatan bir hayat vardır. Hayat, Izzetbegoviç’in Bosna’yı tanımlayan şu sözlerinde saklıdır: “Ve bizim Bosna dediğimiz şey, Balkanlar’daki bir toprak parçasından ibaret değildir. Çoğumuz için Bosna bir fikirdir. O farklı dinlere, uluslara ve kültürel geleneklere mensup insanların bir arada yaşayabileceğine dair inançtır. Bu fikir sonsuza dek gömülmüş olsaydı ya da bu bölgedeki insanlar arasındaki hoşgörü rüyası geri dönmemek üzere yitip gitmiş olsaydı, bunun suçu yalnızca Bosna’yı 30 aydır toplarıyla öldürmekte olanların değil fakat onlar kadar yardım edebilecekken bunu yapmayı reddeden birçok dünya gücünün de omuzlarında kalacaktı.”
Elinizdeki kitap çalışması, ömrünü, bağımsız ve özgür bir Bosna ve Hersek için adayan, düşünür lider Aliya İzzetbegoviç’in düşünce dünyasından, ilgi duyanlar için giriş niteliğinde kesitler sunmaktadır. Felsefeden bilim tarihine, eğitimden sanata pek çok konuda görüşler ileri süren İzzetbegoviç’in düşünceleri, çok daha derinlikli çalışmalarla incelenebilir. 20.yüzyıl tarihinin önemli isimleri arasında yer alan İzzetbegoviç genç yaşlarda başladığı felsefe, bilim, sanat ve din okumalarını yaşamı boyunca sürdürmüştür. Çok kültürlü, çok dinli ve çok uluslu bir coğrafyada yaşamanın gereği olarak birlikte yaşama kültürü, insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesi için var gücüyle uğraşmıştır.
Bu çalışmanın amacı, İzzetbegoviç’in ileri sürdüğü görüşlerin öneminin farkına varılmasını sağlamaktır. Günümüz dünyasında insanlığın içinde bulunduğu koşullar bu önemi her geçen gün daha da arttırmaktadır. Aliya İzzetbegoviç ‘in tüm yapıtlarının toplamından çıkarabileceğimiz sonucu şu yargıyla özetlemek mümkündür: Her şeyin ‘insan olmaya ve insan kalmaya bağlı olduğunu hatırlatan bir hayat vardır. Hayat, Izzetbegoviç’in Bosna’yı tanımlayan şu sözlerinde saklıdır: “Ve bizim Bosna dediğimiz şey, Balkanlar’daki bir toprak parçasından ibaret değildir. Çoğumuz için Bosna bir fikirdir. O farklı dinlere, uluslara ve kültürel geleneklere mensup insanların bir arada yaşayabileceğine dair inançtır. Bu fikir sonsuza dek gömülmüş olsaydı ya da bu bölgedeki insanlar arasındaki hoşgörü rüyası geri dönmemek üzere yitip gitmiş olsaydı, bunun suçu yalnızca Bosna’yı 30 aydır toplarıyla öldürmekte olanların değil fakat onlar kadar yardım edebilecekken bunu yapmayı reddeden birçok dünya gücünün de omuzlarında kalacaktı.”