“Çok aşırı gariptir ki insanın şu fâni, geçici, doğası; tasa, cefa, hastalıklar ve felâketler üzere olan dünyada en yüksek en üstün gelişmişlik düzeyine ulaşmak için çok büyük çaba sarfettiğini ve bu yolda her şeyi harcadığını görürüz.
Oysa dünyada genel olarak altmış ya da yetmiş seneden daha fazla da kalmaz. Buna mukabil; ahiretteki cennetin derecelerinde yükselmek için ciddi mânâda bir çaba harcamadığını görürsün. Oysa kalıcı, sonu olmayan; ebedi hayat odur.
Bunlar oradan-buradan toparladığım, Allah'ın bana ilham ettiği bazı düşünceler, işâretler ve kelimelerdir ki onları; Allah’a doğru yürüyenlerin derecelerine yükselmek isteyenler için azık ve yardım içeren bu risalede topladım.
Bu konudaki her şeyi topladığımı iddia etmiyorum. Hatta terk ettiklerim belki de yazdıklarımdan daha fazladır. Ancak bunlar gözümde parladı, [düşenler arasından] kalbime düştü ve [yazan] parmaklarım bunları yazdı. Güç ve kuvvet ancak Allah iledir. Allah yardımcımızdır... Dayanağımız O'dur.”
“Çok aşırı gariptir ki insanın şu fâni, geçici, doğası; tasa, cefa, hastalıklar ve felâketler üzere olan dünyada en yüksek en üstün gelişmişlik düzeyine ulaşmak için çok büyük çaba sarfettiğini ve bu yolda her şeyi harcadığını görürüz.
Oysa dünyada genel olarak altmış ya da yetmiş seneden daha fazla da kalmaz. Buna mukabil; ahiretteki cennetin derecelerinde yükselmek için ciddi mânâda bir çaba harcamadığını görürsün. Oysa kalıcı, sonu olmayan; ebedi hayat odur.
Bunlar oradan-buradan toparladığım, Allah'ın bana ilham ettiği bazı düşünceler, işâretler ve kelimelerdir ki onları; Allah’a doğru yürüyenlerin derecelerine yükselmek isteyenler için azık ve yardım içeren bu risalede topladım.
Bu konudaki her şeyi topladığımı iddia etmiyorum. Hatta terk ettiklerim belki de yazdıklarımdan daha fazladır. Ancak bunlar gözümde parladı, [düşenler arasından] kalbime düştü ve [yazan] parmaklarım bunları yazdı. Güç ve kuvvet ancak Allah iledir. Allah yardımcımızdır... Dayanağımız O'dur.”