Altı Metre Davetiye

Stok Kodu:
9786257170727
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
153
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
150,00TL
105,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,83TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786257170727
831666
Altı Metre Davetiye
Altı Metre Davetiye
105.00

“İran kedilerinin o en aksi bakışıyla Cemal Bey'e bakmaya başladı. Ne de olsa kediydi, insanların göremediklerini görüyordu ama bu dünyaya ait hiçbir şeyin artık karşısındaki adamı etkileyemeyeceğini bilmiyordu tabii. Nerede kaldı ki yaşlı, kısırlaştırılmış, korkak bir ev kedisinin aksi bakışlarının…”
‘Vakitli Öten Horoz'dan

“Yaşlı adam, bazı günler, başını hep yaptığı gibi hafif sağa eğer, o yorgun sesiyle masal anlatır gibi, şarkı söyler gibi, şiir okur gibi, baharatın nasıl lezzet demek olduğunu, onsuz ağız tadı olmayacağını, damak zevki olanın yemeğinde, olması gerektiği kadar bulunmasını anlatırdı genç adama. Şimdiye kadar genç adam, o bin bir türlü ota, köke hiç böyle bakmamıştı. Yemek pişer, önüne gelir, o da yerdi; hepsi bu…”
‘Günün Kapanış Konuşması'ndan

“Akşamüstü iki şık hanımefendi ile bir yakışıklı beyefendi, Uğurlu Fırın'da oturmuşlar, kahvelerini içip artık müşteriler arasında pastanenin spesiyalitesi haline gelmiş olan eklerlerini yiyorlardı. Yedikleri sadece ekler olsa neyse, bir şeyden habersiz biçare Nevin de gelen iki kadın tarafından neredeyse moleküllerine ayrılarak didikleniyordu.”
‘Ayçöreği Neli Olsun?'dan

“İran kedilerinin o en aksi bakışıyla Cemal Bey'e bakmaya başladı. Ne de olsa kediydi, insanların göremediklerini görüyordu ama bu dünyaya ait hiçbir şeyin artık karşısındaki adamı etkileyemeyeceğini bilmiyordu tabii. Nerede kaldı ki yaşlı, kısırlaştırılmış, korkak bir ev kedisinin aksi bakışlarının…”
‘Vakitli Öten Horoz'dan

“Yaşlı adam, bazı günler, başını hep yaptığı gibi hafif sağa eğer, o yorgun sesiyle masal anlatır gibi, şarkı söyler gibi, şiir okur gibi, baharatın nasıl lezzet demek olduğunu, onsuz ağız tadı olmayacağını, damak zevki olanın yemeğinde, olması gerektiği kadar bulunmasını anlatırdı genç adama. Şimdiye kadar genç adam, o bin bir türlü ota, köke hiç böyle bakmamıştı. Yemek pişer, önüne gelir, o da yerdi; hepsi bu…”
‘Günün Kapanış Konuşması'ndan

“Akşamüstü iki şık hanımefendi ile bir yakışıklı beyefendi, Uğurlu Fırın'da oturmuşlar, kahvelerini içip artık müşteriler arasında pastanenin spesiyalitesi haline gelmiş olan eklerlerini yiyorlardı. Yedikleri sadece ekler olsa neyse, bir şeyden habersiz biçare Nevin de gelen iki kadın tarafından neredeyse moleküllerine ayrılarak didikleniyordu.”
‘Ayçöreği Neli Olsun?'dan

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat