Devletler arası ittifaklar, geniş bir politik stratejinin parçasıdır ve genel itibariyle dünya jeopolitiğinin asri temayülünü yansıtmaktadır. Bu yönüyle, modern dünyaya ait devletler sistemini yapılandırmaya ve dönüştürmeye yardımcı olan araçlardır. İttifaklar, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya siyasetinde tarihte eşi görülmemiş düzeyde etkili bir enstrüman hâline gelmiştir. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasına rağmen ABD liderliğindeki ittifak ağları, teorik beklentilerin aksine sürekliliğini korumuş hatta genişlemiştir. Ancak ittifakların işleyişi ve müttefikler arasındaki iş birliği modelleri, Soğuk Savaş dinamiklerinden daha farklı bir zemine oturmuştur. Günümüzde pek çok müttefik devletin tehditlerle mücadelede farklı yaklaşımları benimsedikleri, kimi zaman birbirleri ile rakip hâle geldikleri görülmektedir. ABD ile yarım asırdan fazladır müttefik olan Türkiye ve Güney Kore, NATO ve San Francisco sistemi içerisindeki müttefik ilişkilerini göstererek, küresel ittifak ilişkilerinin anlaşılabilmesine yardımcı olacak benzerlikler taşımaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, Ankara ve Seul’un ABD ile süregelen ittifak ilişkilerini konu edinmektedir.
Bu kitapta, ABD’nin dünya siyasetindeki yönünü gösteren ittifak politikalarının temellerine; Türk-Amerikan ilişkilerinin ve ikili ilişkilerde yaşanan sorunların detaylarına; Güney Kore’nin tarihsel sorunların sürdüğü ve Çin’in yükselişe geçen bir aktör olmasıyla daha fazla gerginleşen jeopolitik sahasında ABD ile olan ittifak ilişkilerine değinilmiştir. Analizler, Soğuk Savaş sonrası değişen uluslararası sistemin yapısına dayandırılmıştır. Kitapta 1991-2021 yılları arasındaki dinamikler teorik bir çerçeve içerisinde ele alınmış böylece Uluslararası İlişkiler araştırmacılarına ve okuyucularına katkı sağlayacak bir eser ortaya çıkmıştır.
Devletler arası ittifaklar, geniş bir politik stratejinin parçasıdır ve genel itibariyle dünya jeopolitiğinin asri temayülünü yansıtmaktadır. Bu yönüyle, modern dünyaya ait devletler sistemini yapılandırmaya ve dönüştürmeye yardımcı olan araçlardır. İttifaklar, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya siyasetinde tarihte eşi görülmemiş düzeyde etkili bir enstrüman hâline gelmiştir. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasına rağmen ABD liderliğindeki ittifak ağları, teorik beklentilerin aksine sürekliliğini korumuş hatta genişlemiştir. Ancak ittifakların işleyişi ve müttefikler arasındaki iş birliği modelleri, Soğuk Savaş dinamiklerinden daha farklı bir zemine oturmuştur. Günümüzde pek çok müttefik devletin tehditlerle mücadelede farklı yaklaşımları benimsedikleri, kimi zaman birbirleri ile rakip hâle geldikleri görülmektedir. ABD ile yarım asırdan fazladır müttefik olan Türkiye ve Güney Kore, NATO ve San Francisco sistemi içerisindeki müttefik ilişkilerini göstererek, küresel ittifak ilişkilerinin anlaşılabilmesine yardımcı olacak benzerlikler taşımaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, Ankara ve Seul’un ABD ile süregelen ittifak ilişkilerini konu edinmektedir.
Bu kitapta, ABD’nin dünya siyasetindeki yönünü gösteren ittifak politikalarının temellerine; Türk-Amerikan ilişkilerinin ve ikili ilişkilerde yaşanan sorunların detaylarına; Güney Kore’nin tarihsel sorunların sürdüğü ve Çin’in yükselişe geçen bir aktör olmasıyla daha fazla gerginleşen jeopolitik sahasında ABD ile olan ittifak ilişkilerine değinilmiştir. Analizler, Soğuk Savaş sonrası değişen uluslararası sistemin yapısına dayandırılmıştır. Kitapta 1991-2021 yılları arasındaki dinamikler teorik bir çerçeve içerisinde ele alınmış böylece Uluslararası İlişkiler araştırmacılarına ve okuyucularına katkı sağlayacak bir eser ortaya çıkmıştır.