İnsan psikolojisini ve yaşanmışlıkları, tüm detaylarıyla okuyusuna sunma konusunda eşsiz yetenek olan Stefan Zweig, 20 Ekim 1881 tarihinde Viyana'da dünyaya gelmiştir. Varlıklı bir ailede büyüyen Zweig, iyi bir eğitim almıştır. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca dillerini öğrendi. Roman, öykü, şiir gibi birçok farklı türde edebiyat tarihine adını yazdıran eserler ortaya çıkaran yazar, Salzburg'ta sürdürdüğü hayatını Nazi baskıları yüzünden 1940 yılında İngiltere'ye taşıdı. Burada da uzun süre kalmayan Zweig, eşi Lotte ile birlikte Brezilya'ya yerleşti. Umutsuzluk içinde bir arayış halindeyken, tek kaçış yolu olarak ölümü gördü ve 23 Şubat 1942 tarihinde eşiyle birlikte hayata veda etti.
Amok, şöyle oluyor: Bir Malezyalı, herhangi bir sıradan, kendi halinde adam içkisini içiyor... Ruhsuz, ilgisiz, donuk bir biçimde oturuyor oracıkta... Tıpkı benim odamda oturduğum gibi... Sonra ansızın ayağa fırlıyor... Dosdoğru koşuyor, dosdoğru... Nereye gittiğini bilmeden... Bu kadının odama girmesinin üzerinden henüz bir saat geçmeden bütün yaşamımı geride bırakıp bilinmeze doğru delice bir koşu tutturmuştum, Amok koşusu...
İnsan psikolojisini ve yaşanmışlıkları, tüm detaylarıyla okuyusuna sunma konusunda eşsiz yetenek olan Stefan Zweig, 20 Ekim 1881 tarihinde Viyana'da dünyaya gelmiştir. Varlıklı bir ailede büyüyen Zweig, iyi bir eğitim almıştır. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca dillerini öğrendi. Roman, öykü, şiir gibi birçok farklı türde edebiyat tarihine adını yazdıran eserler ortaya çıkaran yazar, Salzburg'ta sürdürdüğü hayatını Nazi baskıları yüzünden 1940 yılında İngiltere'ye taşıdı. Burada da uzun süre kalmayan Zweig, eşi Lotte ile birlikte Brezilya'ya yerleşti. Umutsuzluk içinde bir arayış halindeyken, tek kaçış yolu olarak ölümü gördü ve 23 Şubat 1942 tarihinde eşiyle birlikte hayata veda etti.
Amok, şöyle oluyor: Bir Malezyalı, herhangi bir sıradan, kendi halinde adam içkisini içiyor... Ruhsuz, ilgisiz, donuk bir biçimde oturuyor oracıkta... Tıpkı benim odamda oturduğum gibi... Sonra ansızın ayağa fırlıyor... Dosdoğru koşuyor, dosdoğru... Nereye gittiğini bilmeden... Bu kadının odama girmesinin üzerinden henüz bir saat geçmeden bütün yaşamımı geride bırakıp bilinmeze doğru delice bir koşu tutturmuştum, Amok koşusu...