“… ‘Amok koşucusu'nun ne demek olduğunu biliyor musunuz?' … ‘tam bir çılgınlık, bir tür kuduz hali, sıradan bir alkol zehirlenmesiyle karşılaştırılamayacak delice bir saplantı'…”
Avrupa'nın kolonilerinden birinde görev yapan bir doktorun hayatı, gene kendisi gibi Avrupalı olan ve kendisinden yardım isteyen bir kadının sırrını öğrenmesiyle değişir. Yardıma ihtiyacı olan bir insana karşı yapmış olduğu hata ve bu hatanın telafi çabası doktorun amok koşusunun da başlangıcı olur. Amok Koşucusu, etkili tasvirleriyle koloni insanının ve orada bulunan Avrupalıların hayatlarını, birbirlerine karşı tutumlarını gözler önüne sererken yaptığı hatanın pişmanlığını yaşayan bir insanın ruh halini de okuyucusuna hissettirmekte. Olağanüstü anlatıma sahip bu uzun öyküde Zweig, aklından hiç çıkarmadığı intihar düşüncesini gerekçelendirmekte olup kendisini de intihara götüren süreçlere kendince bir erdem kazandırma çabasındadır.
“… ‘Amok koşucusu'nun ne demek olduğunu biliyor musunuz?' … ‘tam bir çılgınlık, bir tür kuduz hali, sıradan bir alkol zehirlenmesiyle karşılaştırılamayacak delice bir saplantı'…”
Avrupa'nın kolonilerinden birinde görev yapan bir doktorun hayatı, gene kendisi gibi Avrupalı olan ve kendisinden yardım isteyen bir kadının sırrını öğrenmesiyle değişir. Yardıma ihtiyacı olan bir insana karşı yapmış olduğu hata ve bu hatanın telafi çabası doktorun amok koşusunun da başlangıcı olur. Amok Koşucusu, etkili tasvirleriyle koloni insanının ve orada bulunan Avrupalıların hayatlarını, birbirlerine karşı tutumlarını gözler önüne sererken yaptığı hatanın pişmanlığını yaşayan bir insanın ruh halini de okuyucusuna hissettirmekte. Olağanüstü anlatıma sahip bu uzun öyküde Zweig, aklından hiç çıkarmadığı intihar düşüncesini gerekçelendirmekte olup kendisini de intihara götüren süreçlere kendince bir erdem kazandırma çabasındadır.