Yazılı tarihin öncesinde bir yaşamın olduğunu ve bununla çözülebilmesinin ancak antik bir dille mümkün olabileceği kanısındayım. Bu sayede dünyada konuşulan tüm diller içerisinde geçen ve bilimle kutsanmış anahtar niteliğindeki tüm kelimeler tam olarak tercüme edildiğinde tüm bir neolitik yaşamın ve kısmen öncesinde yaşanmış mezolitik ve paleolitik çağın da beyin haritasına ve bu dönemden kalma bilgilere de rahatlıkla ulaşabiliriz.
İşte bu nedenledir ki ZA ANA TANRIÇANIN DİLİ kitabı modern insan tarihinin asalına en uygun şekilde katkı sağlayacak yeni bir referans olabilir.
Yazılı tarihin öncesinde bir yaşamın olduğunu ve bununla çözülebilmesinin ancak antik bir dille mümkün olabileceği kanısındayım. Bu sayede dünyada konuşulan tüm diller içerisinde geçen ve bilimle kutsanmış anahtar niteliğindeki tüm kelimeler tam olarak tercüme edildiğinde tüm bir neolitik yaşamın ve kısmen öncesinde yaşanmış mezolitik ve paleolitik çağın da beyin haritasına ve bu dönemden kalma bilgilere de rahatlıkla ulaşabiliriz.
İşte bu nedenledir ki ZA ANA TANRIÇANIN DİLİ kitabı modern insan tarihinin asalına en uygun şekilde katkı sağlayacak yeni bir referans olabilir.