Onur Bilge Kula bu kitapta iki kavramı, çoğul(-cu)luk ve tolerans kavramlarını irdelemektedir. Bu iki kavram insanlık tarihinin özellikle dünya dinlerinin ortaya çıkmasından sonraki en büyük felsefi sorunu ve bugün de süren önemli bir tartışma konusunu oluşturur. Kula, toplumsal, kültürel ve politik yaşam tarzına güncel yansımaları da olan böyle önemli bir sorunu kültür, felsefe ve yazın tarihi açısından önemli olan özgün metinler üzerinde açımlayarak yorumlamaktadır. Kitabın temel savı, bir kültürün veya ülkenin böyle bir çoğul birikime sahip olmasının, hem birtakım gerilimlere yol açabildiği, hem de o tümel kültür ile onu oluşturan “alt kültürler” veya “parça kültürler” arasındaki bazı gerilimlerin veya zorlukların akılcılaştırılması ve çözümü için bulunmaz bir kaynak işlevi görebildiğidir. Kitapta bu sav Anadolu kültür tarihinin önemli düşünürlerinin çalışmaları ele alınarak temellendirilmektedir.
Onur Bilge Kula bu kitapta iki kavramı, çoğul(-cu)luk ve tolerans kavramlarını irdelemektedir. Bu iki kavram insanlık tarihinin özellikle dünya dinlerinin ortaya çıkmasından sonraki en büyük felsefi sorunu ve bugün de süren önemli bir tartışma konusunu oluşturur. Kula, toplumsal, kültürel ve politik yaşam tarzına güncel yansımaları da olan böyle önemli bir sorunu kültür, felsefe ve yazın tarihi açısından önemli olan özgün metinler üzerinde açımlayarak yorumlamaktadır. Kitabın temel savı, bir kültürün veya ülkenin böyle bir çoğul birikime sahip olmasının, hem birtakım gerilimlere yol açabildiği, hem de o tümel kültür ile onu oluşturan “alt kültürler” veya “parça kültürler” arasındaki bazı gerilimlerin veya zorlukların akılcılaştırılması ve çözümü için bulunmaz bir kaynak işlevi görebildiğidir. Kitapta bu sav Anadolu kültür tarihinin önemli düşünürlerinin çalışmaları ele alınarak temellendirilmektedir.