Bu kitaptaunutulmuş (unutturulmuş)olan Yunan ordusunun Müslüman-Türk milletine yaptığı mezâlimi, fecâati ve şenâati okuyacaksınız. Bu vahşet, âlem-i insaniyetin yüzünü kızartacak seviyede olup şeytana bile taş çıkarır cinstendir. Buna en iyi örneklerden biri Falih Rıfkı'nın (Atay) Manisa'da dinlediği olaydır:
“İki erkek naaşı vardı, kim olduklarını tanıyamadım. Şuracıkta, havuzun kenarında bir gebe kadının karnını yarmışlar, 7-8 aylık (daha doğmamış) bir bebeği çıkarmışlar, bu avuç kadar yavruda bile süngü yarası olduğunu gözümle gördüm.”
Bu icra edilen mezâlimin planlı bir surette Yunan resmî kuvvetleri tarafından yapılmış olması ve buimha hareketini vatan borcu, din gayreti ve medeniyet gereğiolarak yapmaları da çok acı bir durumdur. Bu mezâlime ve imha siyasetine bazı örnekler -bizler için çok elîm olmasına rağmen- şunlardır:
Sadece kadınlara musallat olup tecavüz etmemişler erkeklere bile tecavüz etmişlerdir. Küçücük kız çocuklarına varıncaya kadar -hem de- câmilerde mangalarla ırza tecavüz etmişlerdir. Birçok Müslümanın gözleri oyulmuş, kulakları kesilmiştir. Birçok Müslüman diri diri alenen yakılmıştır. Müslüman hanımların göğüsleri kesilerek içlerine barut konarak patlatılmıştır. Müslümanların canlı canlı derileri yüzülmüştür.
Ve daha birçok akla hayale gelmeyecek, düşünmekle bulunamayacak vahşet numuneleri…
Tüm bu yapılanlara rağmenunutulan (unutturulan) Yunan mezâliminiana kaynaklarından öğrenip gelecek nesillere unutulmayacak şekilde öğretmemiz gerekmektedir. Çünkü Yunanistan'ın Megali İdea hülyaları bitmemiştir. Bu hülyalarını gerçekleştirme çabalarından hiç vazgeçmeyen Yunanlılara karşı daima hazır vaziyette olmamız ve genç dimağlarımızı da bu şekilde yetiştirmemiz gerekmektedir.
“Târîh”i “tekerrür” diye ta'rîf ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? (Mehmed Akif)
Bu kitaptaunutulmuş (unutturulmuş)olan Yunan ordusunun Müslüman-Türk milletine yaptığı mezâlimi, fecâati ve şenâati okuyacaksınız. Bu vahşet, âlem-i insaniyetin yüzünü kızartacak seviyede olup şeytana bile taş çıkarır cinstendir. Buna en iyi örneklerden biri Falih Rıfkı'nın (Atay) Manisa'da dinlediği olaydır:
“İki erkek naaşı vardı, kim olduklarını tanıyamadım. Şuracıkta, havuzun kenarında bir gebe kadının karnını yarmışlar, 7-8 aylık (daha doğmamış) bir bebeği çıkarmışlar, bu avuç kadar yavruda bile süngü yarası olduğunu gözümle gördüm.”
Bu icra edilen mezâlimin planlı bir surette Yunan resmî kuvvetleri tarafından yapılmış olması ve buimha hareketini vatan borcu, din gayreti ve medeniyet gereğiolarak yapmaları da çok acı bir durumdur. Bu mezâlime ve imha siyasetine bazı örnekler -bizler için çok elîm olmasına rağmen- şunlardır:
Sadece kadınlara musallat olup tecavüz etmemişler erkeklere bile tecavüz etmişlerdir. Küçücük kız çocuklarına varıncaya kadar -hem de- câmilerde mangalarla ırza tecavüz etmişlerdir. Birçok Müslümanın gözleri oyulmuş, kulakları kesilmiştir. Birçok Müslüman diri diri alenen yakılmıştır. Müslüman hanımların göğüsleri kesilerek içlerine barut konarak patlatılmıştır. Müslümanların canlı canlı derileri yüzülmüştür.
Ve daha birçok akla hayale gelmeyecek, düşünmekle bulunamayacak vahşet numuneleri…
Tüm bu yapılanlara rağmenunutulan (unutturulan) Yunan mezâliminiana kaynaklarından öğrenip gelecek nesillere unutulmayacak şekilde öğretmemiz gerekmektedir. Çünkü Yunanistan'ın Megali İdea hülyaları bitmemiştir. Bu hülyalarını gerçekleştirme çabalarından hiç vazgeçmeyen Yunanlılara karşı daima hazır vaziyette olmamız ve genç dimağlarımızı da bu şekilde yetiştirmemiz gerekmektedir.
“Târîh”i “tekerrür” diye ta'rîf ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? (Mehmed Akif)