Cumhuriyet’in erken mimarisi yaklaşık 1927-1935 yıllarını kapsamış, bazılarına göre bu dönem bir mozaiği andırmıştır. Alman kökenli olan ve ortak bir kültürü kısmen paylaşan yabancı mimarların yapıları birbirlerine benzemiş olsalar bile yine de aralarında uyum olduğunu söylemek oldukça zordur. Bu nedenle de kısa süre sonra yetişen Türk mimarlarından bazıları yapılanların geleneksel mimarimizi yansıtmadığını ileri sürmüşlerdir. Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarisine ithal modernizm diyenler de olmuştur. Dönemin koşullarına bakıldığında Türk mimarların ortaya koyduğu önemli yapıların sayıca az oluşunu mimarinin yabancıların tekelinde olmasına bağlamak yerinde olacaktır. Osmanlı’nın son yüzyılındaki batılılaşma girişimleri Türk mimarlarının yetişmesini bir bakıma engellemiştir. Bununla beraber Nazi Almanyasından kaçan mimarlar yeni kurulan Ankara’da değişik bir mimari üslubunu ortaya koymuşlardır.
Cumhuriyet’in erken mimarisi yaklaşık 1927-1935 yıllarını kapsamış, bazılarına göre bu dönem bir mozaiği andırmıştır. Alman kökenli olan ve ortak bir kültürü kısmen paylaşan yabancı mimarların yapıları birbirlerine benzemiş olsalar bile yine de aralarında uyum olduğunu söylemek oldukça zordur. Bu nedenle de kısa süre sonra yetişen Türk mimarlarından bazıları yapılanların geleneksel mimarimizi yansıtmadığını ileri sürmüşlerdir. Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarisine ithal modernizm diyenler de olmuştur. Dönemin koşullarına bakıldığında Türk mimarların ortaya koyduğu önemli yapıların sayıca az oluşunu mimarinin yabancıların tekelinde olmasına bağlamak yerinde olacaktır. Osmanlı’nın son yüzyılındaki batılılaşma girişimleri Türk mimarlarının yetişmesini bir bakıma engellemiştir. Bununla beraber Nazi Almanyasından kaçan mimarlar yeni kurulan Ankara’da değişik bir mimari üslubunu ortaya koymuşlardır.